Çeçenistan dağlarında kartal gibidir bir çeçen,
özgürlük savaşçısıdır,
‘’yalnız kurt’’tur her çeçen…
Yukarıda, çeçen marşından alıntı yaptığım sözlerdeki yalnız kurt işte bu insanın lakabıdır.
interneti aradım, taradım, ingilizce kaynaklar bulabildim. Türkçe çoğu şey, üstün körü yazılmış.
istedim ki, apo rusya’ya sığındığı zaman ‘’ mutlaka onu bulup Türklere teslim edeceğim !’’ diyen bu adam hakkında türk dilinde daha çok şey yazılsın…
Mücadelesini örnek aldığım, şu dünya tarihinde böylesine etkilendiğim komutanların sayısı çok azdır. istedim ki, bir gün olur da böyle insanların adını duyanlar çıkarsa, okusunlar, bilgilensinler. Bu yüzden ingilizce kaynakları bugün Türkçeye çevirmeye karar verdim.
Yalnız kurt, sen neler yaptın, neler başardın… ben, şu garip, sadece senin hayatını Türkçeye çevirebiliyor, biraz da kendi bilgilerimle harmanlayarak seni anlatabliyorum. sadece bu kadar yapabiliyorum.
Not: Bu yazı Ali Dimayev’in ‘’Noxchichoy’’ şarkısını teke alıp dinleyerek yazılmıştır..
Raduyev, 1967’de Gordaloy kabilesinin bir ferdi olarak Doğu Çeçenistan’ın Novogroznensky kasabasında doğdu.1980’lerin ilk yarısında Komünist gençlik örgütü ‘Komsomol’un aktif bir üyesiydi, en sonunda Komsomol’da Çeçen- inguş Sovyet Sosyalist Özerk Cumhuriyeti’nin temsilen Lider oldu. Çeçenistan’ın Gudermes kentinde liseyi bitirdikten sonra 1985-1987 arasında Sovyet ordusunda inşaat mühendisi olarak çalıştı, bu arada Sovyetler birliği komünist partisi’nin bir üyesi haline geldi. Seferberlik bittikten sonra ekonomi okudu ve Sovyet inşaat Endüstirisinde çalıştı.
Çeçenistan bağımsızlığını ilan ettikten sonra inguş cumhuriyetiBaşkanı ve aynı zamanda Raduyev’in kayınpederi olan Cahar Dudayev' tarafından Gudermes kaymakamlığına atandı. (Raduyev, cahar dudayev'in kızıyla evlenmiştir).
Birinci çeçen rus savaşı sırasında ayrılıkçı Çeçen Kuvvetleri’nin komutanı oldu ve groznisavaşı’nda savaştıktan sonra onu yakalamaya çalışan Rus Kuvvetleri tarafından ağır yaralandı. Ekim 1995’lere gelindiğinde ise stratejik olarak önemi olan Gudermessky’de 6. Tugay’ı yönetirken kazandığı başarılarla Çeçen savaşının en ünlü ve en başarılı komutanlarından biri olarak adını duyurdu.
1996’ya gelindiğinde Salman Raduyev’i dünyaca ünlü yapan Kızılyar Baskını yaklaşıyordu. Çeçen-rus savaşında Çeçenistan başkenti Grozni (Caharkale)'de 25.000, grozni dışında 15.000 yani toplamda 40.000 insan katledilmişti. Yüzbinlerce insan göçmen konumuna düşmüş, ülkenin doğası mahvedilmişti. insanlar "muravyev" ismi verilen kimyasal silahlarla zehirlenmişti. Çeçen cumhurbaşkanı cahar dudayev, dünya devletlerine bıkıp usanmadan mesajlar göndermekteydi. ifadeleri özetle şöyleydi: "ruslar halkımızı acımasızca öldürmektedir. onlar çeçen devlet güçlerini hala yenemediler. biz rusya'nın parçası değiliz; biz bağımsız bir devletiz. eşit koşullarda barış antlaşmasına hazırız. "
Ne yazık ki tüm dünya ‘’ Rusya’nın iç işidir ‘’ deyip Dudayev’in bu çağrısına kulak asmadı. işte bu şartlar altında Çeçenlerin sesini duyurmak gayesiyle 9 Ocak 1996’da O ünlü Kızılyar Baskını gerçekleşti. 9 0cak’ta Raduyev önderliğinde sadece 200 civarı Çeçen Gerilla Dağıstan'ın Kızılyar şehrinde bir askeri üssü bastılar ve az sayıda olmalarına rağmen olağanüstü şekilde 2 helikopteri mahvedip 33 rus askerini öldürdüler. Sabah 6 sularında önde Çeçen gerillalar, arkada Rus askerleri amansız bir kovalamaca yaşanırken, çeçen gerillalar önceden planladıkları gibi yolları üstündeki bir hastaneyi kuşatıp rehin aldılar. Hastanede rehin alınan kişi sayısı yaklaşık 2.000-3.400 arasındaydı. 2 gün sonra kadın ve çocuklar serbest bırakıldı. Gerillalar güvenli şekilde Çeçenistan’a geçmeleri şartıyla erkekleri de serbest bırakacaklarını söylediler. Bu arada Raduyev ‘’savaşı Dağıstan’a ya da Rusya içlerine taşımak bizim amacımız değildir. istesek, istediğimiz yeri vurabilir, onları öldürebiliriz. Ama sivil insanları katletmek bana ve çeçen halkına yakışmaz’’ açıklamasını yaptı.
Sonunda Rusya gerillaların güvenli şekilde çeçenistan’a geçişine izin verdi. Bir süre gittikten sonra çeçenistan-dağıstan sınırını geçerken rus uçakları tarafından verilen söze rağmen konvoyun üstüne ateş açıldı. Bunun üstüne konvoy yakınlarda bulunan 1.500 nüfuslu Pervomayskoye kasabasına doğru geri çekilmek zorunda kaldı. Yanlarındaki rehineleri güvenli yerlere yerleştiren gerillalar savaş düzeni aldılar. Rusya Başkanı Yeltsin'in gerillalar hakkında açıklama yaparak 38 sniper’in kasabaya konuşlandırıldığını söylemesi ve teslim olma çağrısı gerillalar tarafından alayla karşılandı ve reddedildi. Bunun üstüne rus kuvvetleri kasabadaki sivilleri önemsemeden tanklarla ve helikopterlerle desteklenmiş 500 askerle kasabaya saldırı düzenledi, ama Raduyev komutasındaki gerillaların küçücük kasabaya sıkışmış olmalarına, rusyanın tankına helikopterine karşılık gerillada bir tek az sayıda silah olmasına ve sadece 200 civarı gerilla bulunmasına rağmen rus askerleri bu saldırıdan ağır bir yenilgiyle ayrıldılar. Rusya bu yenilginin şokunu yaşamaktaydı şimdi de.
Bu yenilgiden sonra Rusya, çeçen gerillaların tüm sivil ve rehineleri öldürdüğünü iddia etti ve ulusal güçlerin pervomayskoye’yi ‘’dümdüz edeceği’’ni duyurdu. Bu duyuru sonrası rus ordusu ağır silahlar ve roketlerle 2. kez kasabaya saldırdı. Bu seferki saldırı birkaç dakika civarında sürdü, aynı Çeçenistan başkenti grozni (caharkale)’yi yerle bir ettikleri gibi kasaba da yerle bir olmuş, bir çok sivil can vermiş ve 4 mil ötede gazetecilerin kaldığı binanın camları bile bu saldırı yüzünden kırılmıştı.
Rus kuvetleri, ‘sınır tanımayan doktorlar’ın içeriye girip sivillere yardım etme talebine karşı çıktı, içerideki yaralıların da dışarı tahliyesine izin vermedi. Rehinelerin yakınları ise rus kontrol yerlerinden sessizce akrabalarının üstüne bombalar yağmasını seyredebildiler ancak. kimsenin sağ kurtulamayacağını düşünen ruslar yine büyük bir hüsrana uğramıştı.
8. gecede ise Rusların ‘’çok sıkı güvenlik önlemleri’’ aldıklarını iddia etmelerine rağmen, Çeçen gerillalar diğer birlikler ile telsiz bağlantısı kurup kaçışı planladılar. Sabaha karşı Rus kuvvetlerine Çeçenistan tarafından top atışı başlatıldı ve Raduyev komutasındaki gerillalar rus kuvvetlerini geçmeyi başardılar. Geçtiklerinde ise onları bir mayınlı bölge beklemekte idi. 20 ağır yaralı çeçen gerilla yoldaşlarını kurtarmak adına mayınların üstüne basarak kendilerini feda ettiler (ruhları şad olsun) bu sayede geride kalan çeçen gerillalar kasabadan kaçmayı başarıp çeçenistan’a ulaştılar.
4.000 askere karşı 200 gerilla, tanklara, roketlere, uçaklara rağmen az miktarda silahlar… bu bile raduyev’in askeri dehasını başlı başına ortaya koyan ve neden önemli olduğunu bize gösteren bir olaydır. Tarih sahnelerine yalnız kurt olarak yazıldı onun adı…
Mart 1996’da kafasından bir kurşunla vuruldu, rus kaynakları onun öldüğünü duyurmasına rağmen yalnız kurt yaşıyordu. 1996 yazında çeçenistan’a döndü ama çeçenistan başbakanı Zelimhan yandarbiyev’in emirlerini reddetti. Bu arada savaşlardan sonra ağır yaralar almış yüzünü gür kızıl sakalının, beresinin ve güneş gözlüklerinin adına saklayarak dolaşıyordu.
1997’de yeni seçilen başkan aslan mashadov tepki ve engellemelere rağmen raduyev’i tuğgeneral olarak atadı. Bu arada da rusya’daki her patlamanın sorumluluğunu tuttu.
Eylül 1999’da 2. çeçen savaşı başladığında raduyev yeniden ortaya çıktı ve 12.000 kişiyi topladığı mitinginde halka evde kalması ve gelecek direniş için hazırlanması çağrısında bulundu. Sonrasında ise bir daha hiç konuşmadı.
1999’un sonlarına doğru kafasını sıyıran bir mermi yüzünden akli dengesi bozuldu.
Raduyev 2000’de Novogroznensky’deki evinde yakalandı. Zorla traş edilmiş halde rus televizyonda tutuklanışı gösterildi.
Avukatsız ve gizli bir şekilde yargılandı, müebbet hapse mahkum oldu. Rus bakan Raduyev için ‘’ idam edilmediğine pişman olacak ‘’ demiştir. Kimsesizliğin ve çaresizliğin ortasında yalnız kurt Salman Raduyev, 14 Aralık 2002’de 35 yaşındayken emirlere karşı geldiği gerekçesiyle hapishanede defalarca dövüldü, en son gördüğü işkence sonucu iç kanama geçirerek şehit oldu. Cesedi terör suçlusu olduğu gerekçesi ile ailesine teslim edilmedi ve bilinmeyen bir yere gömüldü.
Yurtdışında yaşayan eşi, Cahar ve Zelimhan adında da iki oğlu bulunmaktadır.
Son olarak rusya’da mahkemedeyken söylediği sözlere yer vererek, onu okumak, anlamak, kim olduğunu bilmek isteyenlere karşı görevimi bitirmiş olmanın huzuruyla noktalamak istiyorum:
“Kendi vatanımı savundum. Biz Ruslar’ı çağırmadık. Onlar gelip bizim vatanımızı işgal ettiler. Biz savaşı istemedik, onlar gelip bizimle savaşmak istedi. Ruslar, askerlerimizle savaşmak yerine çocuk, kadın ve yaşlı insanları öldürdü. Sizin, benim hakkımdaki hükmünüz ceza değil, mükafattır. Allah’ın bana verdiği ömrü, O’nun yolunda ve kendi vatanıma harcadım. Her şey, Allah’ın elinde. O istediği zaman ben buradan çıkarım. Ben, önce Allah’ın, sonra komutanım Cahar Dudayev’in askeriyim. Savaştığım için asla pişman değilim.”
-Yalnız Kurt lakaplı çeçen komutan, Salman Raduyev.
Çeçenistan dağlarında, kartal gibidir bir çeçen.
Özgürlük savaşçısıdır,
Yalnız Kurt’tur her çeçen..