Tavukları aramak bahaneydi aşağı bahçedeki köpeklerin çokluğu ilgimi çekiyordu bir de gelene gidene havlamaları. Korkak köpekler havlarmış algısına inat bir şekilde. Kendimi onların bulunduğu bahçenin surlarında buldum başımı kaldırıp baktım onlara acayip korkardım köpeklerden o zaman korkakmışım yine neyse bunlardan siyah olanı bana doğru havladı ben duvarın sağlamlığına güvenerek biraz korku biraz heyecanla başımı kaldırıp iyice bakarken beyaz olanı da havladı diğeri de diğeri de sonra hepsi havlayıp üzerime doğru koştular ben önce bir komşunun bahçesine attım kendimi sonra arkamı dönüp baktığımda bana çok yakın olan ağızlarındaki salyalarla havlayıp bana koşan bir köpek sürüsü var gücümle kaçtım diğer komşu diğer komşu derken evden iyice uzaklaşmış ve mesafe hepten kapanmıştı Bülent amcanın bahçesinde de atlatamazsam bunları sittin sene atlatamam derken o bahçede fiyasko çıktı ve son dönemece girdim ama öyle bir korku öyle bir hızla girmişim ki metrelerce savrulup düşmüşüm artık kaçacak bir yerim kalmamıştı köpekler etrafımı sarmış üzerime üzerime havlıyorlar kaçacak hiçbir yerim kalmadı o gün korkunun korkmanın korkaklığın tanrıya evrilmiş halini yaşadım. Köpeklerle daha doğrusuyla korkuyla vedalaşmamız çok garipti kana bulanmış bir pantolon şu anda bile diz kapağımda bulunan iki korku simgesi ve cesur bir atılım. Korkmak fiziksel izler bırakırmış ama sadece fiziksel arta kalanını insan içinde yaşar.