insan ilişkilerinde kullanılan zorun öncelikle kaynağına bakmadan, doprudan zorun kendisini ele alan düşünce.
Zorun, zorunluluğu doğal olarak ilk fark eden "devlettir". Çünkü devletler ortaya çıktığı anda, özel silahlı birlikler, oluşturmak zorundadır. Bu silahlı birliklerin sadece devletin varlığını korumak amacıyla kurulmasının önemi yoktur. Buradaki vurgu kuruluş amacı ne olursa olsun itenilen durumun ancak ve ancak zor yoluyla elde edilebileceğinin fark edilmesidir.
Bugün ülkemizde dahil tüm dünyanın silahlanmasındaki en temel etken de, zorun rolünün kavranmasının tarih döneminde hiç bu kadar berrak vede zorunlu olmamasından kaynaklanır.
zor devletler arası br olgu olduğu kadar da gündelik ilişkileri de kapsar.
Bir babanın çocuğuna ders çalışması için "bağırmak"da sonuçta bir eylemin ortaya çıkmasını sağlamak için kullanılan zordan başka bir şey değildir.
Her zor otoriteye dayanır, ancak her otorite zor değildir.
Çelişik gözükse de diyalektik materyalizme göre zorun ortadan kaldırılması ancak ve ancak zor yoluyla gerçekleşebilir.
Eğer Karl Marx'ın "sınıflar arası ilişkiler tarihin lokomotifidir" düşüncesi doğru ise , "zor" da bu lokomotifin hareketini sağlayan enerjiyi sağlayan kaynağıdır.