yalnız kalınca sıkılmıyorum. çok şeye ihtiyaç duymuyorum çünkü. çok insana da.
yastıksız da yatabiliyorum mesela.
çay veya kahve içerken şeker kullanmıyorum, -ki zaten çayı da nadiren içerim-
yağmurun yağacağını önceden hissedebiliyorum. son cümledeki "önceden"in gereksiz olduğunu biliyorum. gereksiz şeyleri seviyorum. gerekli şeylerden pek hazzetmiyorum.
bazen uyuyorum, bazen uyanmayı unutuyorum. yıllardan yorulmuş tüm saatlere saygı duyuyorum. çoğu zaman haklı olduğumu düşünüyorum.
nadiren yalan söylüyorum (misal; az önce) "her zaman haklı olduğumu düşünüyorum."
kalabalık ortamlarda pek gülümsemiyorum. sevdiğim şarkıyı bıkana kadar dinliyorum. sevdiğim şarkıdan bıkmıyorum. sevdiğim şarkıyı kendimden bıktırıyorum.
korktuğum şeyleri sayarken sayamıyorum. aklıma gelen şeyleri aklıma getiremiyorum. düşündüğümü düşünüyorum. düşünmediğim de beni düşünmesin istiyorum. düşündüğüm de düşünmesin istiyorum. düşünülmek istemiyorum, gerek duymuyorum hiç duymamışım meğersem.
bir gün "çoluk çocuk nasıl iyiler inşallah" durumuna gelmemek için konuşuyorum. hızla değişen şeylere saygı duyuyorum. değişmeyen şeylere imreniyorum. yeteneklerimi duvarlara karalamaktan hoşlanıyorum. (ve duvarlar temiz.)
aynı kuyuya iki kez düşmüyorum. keşke düşsem. aynı kuyuya birden fazla kere düşen insanı anlayabiliyorum, o insan salak değil. kuyunun orda olduğunu o da biliyor; ama su tanıdık geliyor. tanıdığım su yokmuş ki, keşke olsaymış.
kendimi 10 yıl sonra hayal etmiyorum. siyasi görüşümü göremiyorum. elle tutulur ne varsa yere düşürmüşüm bak, kaymış elimden; tutamıyorum. olsunmuş.
x'e değer vermeden de denklem çözebiliyorum. (bunu duvara yazmak istemişim; kalemim bitmiş ama bu aslında yetenek bile değilmiş, öğrenince üzülmüşüm) bilinmeyenleri toplayıp karşıya atıyorum, zaten karşı çok da uzak değilmiş. köprü açıkmış, trafik yokmuş. kar yağmış ama tutmamış, bu şehirde hiçbir şey tutmazmış zaten. biz de tutunamamışız. kar bile yakıyorken; ben ısıya falan inanmıyorum.
sonra maç varmış, maç bitmiş. holiganlar sokakağa dökülmüş. merak ediyorum. seni takım tutar gibi tutuyorum. * *belki sen de elimden kayarmışsın ama şimdilik bekliyorum.
fazla kıpırdamıyorum, üç yanım denizlerle çevrili; dördüncü yanım özerkmiş. söndürülemeyen bazı ışıklar var ama bu toplumu yine de seviyorum.