kimisinin "efendim insanlar kuran'ı okumadıkları için tahkiki iman üzere değiller" demesine vesile olan mevzudur.
söz konusu kişi ek olarak, islam'a yüklenenlere, "kitabımızı ve yanında hangi kitapları okudunuz?" diyor, inançları dışında hiçbir kanıt ileri sürmeden incil'in, tevrat'ın, zebur'un filan bozulduğu iddiasını kesin gerçek olarak kabul ederek bir takım sorular soruyor... klasik mümin tavrı işte!.. inanıyorsa inandığı kesin doğrudur ve inancını dayanak göstererek sorduğu sorulara herkes sorularına temel teşkil eden iddialarını doğru kabul ederek cevap vermek zorundadır illa ki!...
incil, tevrat ve zebur konusundaki şahsi görüşümü izah etmek mesajı uzatır, konuyu dağıtır... fakat söz konusu kitaplara inananların, kitaplarının bozulmuş olduğunu asla kabul etmediğine ve de kuran'ın bir insan tarafından yazıldığına inandıklarını belirtmek isterim. sen onların kitabına "tahrif edilmiş" diyebilirsin, onlar da senin kitabına "insan elinden çıkmadır" diyor!...
"kuran'ı okudun mu?" sorusuna gelince... elbette ki defalarca okudum, yetinmedim, gazali'nin ihya'ul ulum'id din'î, suyuti'nin el itkan'ı ve de eski ve modern yazarların kitapları dahil bir çok kitap okudum. ateist olmamın sebeplerinden biri kuran'ı okumuş olmamdır.
burada bol bol eleştirdiğimiz "taklidi iman"ın ne derece "iman" sayılacağı tartışılır bir mevzudur. "tahkiki iman"a gelince... ne hikmet ki sözde tahkik sahiplerinin kahir ekseriyeti yine kendi dinleri üzerinde karar kılıyor onca tahkikten sonra!.. aynı şahıslar hıristiyan olarak doğmuş olsalar ve yine "tahkik" yapmış olsalar, bu sefer de hristiyanlıkta devam edeceklerine hiç kuşkum yok...
"çocukluk şartlanmaları" meselesi anlaşılmadan, insan beyninin nasıl çalıştığı araştırılmadan, ne kadar yazarsam yazayım, burada anlatmaya çalıştığımın anlaşılması zordur... beynin nasıl çalıştığı, kararların nasıl alındığı, "özgür" irademizin ne derece "özgür" olduğunu merak edenlere nörolog david eagleman'ın "incognito" adlı kitabını tavsiye ederim.