önce objektif nedenlerle başlayalım:
-hz.muhammedin vefatının hemen arkasından başlayan bölünmeler ve asırlardır süren,pek biteceğede benzemeyen meshep çatışmaları
-bölgelerdeki coğrafi ve ekolojik şartların çok iyi olması dolayısı ile insanların ihtiyaç sıkıntısı çekmemesi ve bunun getirdiği rehavet.mesela japonyaya bakarsak bulundukları konum yüzünden daima çalışıp en ufak imkanlardan bile büyük paylar çıkarmak zorundadırlar
-kendini yönetenlere karşı "kulluk" anlayışı
-özellikle arapların maddi çıkarlarını her kavramın üstünde tutması ve dolayısıyla bir "ekol" oluşumunun olmaması
benim öznel görüşüm ise:
islam medeniyeti bilime yatkın olmasına rağmen hiçbir zaman teknik konularla ilgilenmemiştir.çünkü islamiyet için bilim dini bir anlam taşır,tanrının yaratma sanatını anlamaya yönelik bi amaçtır onlar için.birşeyler bulurlar,matematiği geliştirirler,not ederler.
ancak avrupalı için bilim insani bir anlam taşır.avrupa belki bilimi,islam medeniyetindeki kitapları,yazıları,haçlı seferlerinden sonra kendi dillerine çevirerek müslümanlardan öğrenmiş olabilirler.ama bunlara "teknik anlamlar" yüklemek tamamen onların buluşu ve sanatıdır.bu yüzden islam medeniyeti çok iyi matematikçiler,mimarlar,hesap uzmanları yetiştirmiş olabilir ama aralarında mühendis çok azdır.gerçek anlamda mühendisliği avrupa geliştirmiştir ki bu da zaten yeterince fark yaratacak bir sebep bence.çalışkanlık yönünden islam ülkeleri halen biraz geridedir
bu aslında çok ilginç bir tezattır.olaya müslümanlar vs. hristiyanlar olarak bakarsanız kuran da müslümanlara sürekli çalışmaları,allah adına dünyada verimli olmaları tembih edilmektedir.
incilde ise tam aksine hristiyanların hiç kasmamaları,nasıl olsa vaftiz edildikten sonra günahsız oldukları ve isa'nın bir gün gelip onları kurtaracağı söylenir.ama filistine,mısıra,ırak'a falan bakıyorumda.isa'yı biz müslümanlar daha çok bekliyoruz sanırım