dram

entry42 galeri
    25.
  1. Sahnede oynanmak için yazılmış oyun; acıklı olay.

    Bir insan tanıdım. Asla Kendini ön plana çıkarmaz, yanında kim varsa onunla beraber zirveye kadar gelir, ardından aşağı geri dönerdi. Aslında bu insanlar günlük hayatımızda her zaman yer ediniyorlar. Biz farkedemiyoruz sadece.

    ilk defa küçükken görüyorsunuz. Sizin ufkunuzu açıyor. Ardından sizi kademe kademe yukarı taşıyor. Her zaman daha iyiye gidiyorsunuz.

    Ama o sizinle gelmiyor, gelemiyor. Çünkü başkalarına da yardım etmek zorunda. Nasıl batman insan ayırt etmeden herkesi kurtarıyor, işte bu da o hesap. Sürekli, belli bir aralıkta, insanlara yardım ediyor.

    Kim olduğunu az çok tahmin edebiliyorsunuzdur: öğretmenler.

    Gerçek manada öğretmenlerden bahsediyorum. Sizi insan yerine koyan ve desteğini asla eksik etmeyen türden.

    işte benim öğretmenlerim birer birer ölüyor. Bir gün öğretmen bana "dram nedir?" Diye sormuştu. Cevap verememiştim. Her şey dram gibiydi o zamanlar. Anlatamadım. O da bana dedi ki: "ölüm birisini aldığı zaman, yerine yenisini getirmekle mükellef değildir."
    bu söz üzerinde düşünmemi istedi. Düşündüm. Tabi kafa kalın olunca hiçbir şey olmadı. Hocaya bir şey olmadığını anlattığımda, dramla alakalı bir söz bilmediğini ve bir an öyle salladığını söyledi. Ben de haftalarca bu "sallanmış" söz üzerinde kafa patlatmışım.

    O günden sonra hocayı daha çok sevdim. Sevdim ama sevgim ömrünü uzatmadı. O koca adam bugün bu dramı yaşattı ve toprağın altına girdi.
    Başımız sağolsun. yeni gelmeyecek hayatlara...
    10 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük