türkiye dışında hangi ülkeden bakarsanız bakın meclisteki iki sol partinin aksine bu partilerin koalisyon kuracağını düşünür. fakat gerçekler çok farklıdır. şu anda imkansıza yakın koalisyondur.
kurulmama sebebi düşünülenin aksine mhp'nin uzlaşmaz tutumu falan değildir. mhp akp'ye değil onun politikalarına karşıdır. bağnaz bir düşünceyle akp olmasın ne olursa olsun gibi bir tavrı yoktur. meclis başkanlığı seçiminde tarafsız kalarak bunu göstermiştir. öbür yandan akp önüne koyduğu şartlardan hiçbir şekilde taviz vermemesi ise mhp'nin hala koalisyona çok uzak olduğunu gösterir.
chp ile koalisyon demek akp için büyük bir risk demektir. chp akp'den sonra en çok sandalye sayısına sahip olduğu için olası hükümet senaryolarında akp'nin en çok yetki verdiği ortağa dönüşcektir. ayrıca akp seçmeninin chp'ye karşı özel bir alerjisi olduğu bilinen birşeydir. böyle bir koalisyon akp için son tercihler arasındadır.
peki akp mhp'nin öne sürdüğü şartları kabul edemez mi. son seçimler gösteriyorki akp çözüm sürecine rağmen kimseye yaranamıyor. sürekli oy kaybına sebep oluyor. fakat hala çözüm sürecinden vazgeçemiyor. bunun için ana muhalefet ile koalisyon yapıp hükümetteki ağırlığının önemli bölümünü kaybetmesini bile riske atabiliyor. önceki paragrafta chp ile koalisyonun akp'ye zararını anlatmıştım. çözüm sürecini artık akp seçmeninin bile eskisi gibi desteklemediği ortadadır. bu yüzden iktidarı kaybetti. nedir yani bu çözüm süreci. yılları verdi ama birşey kazanamadı. pkk suriye'de ilk defa toprak yönetmeye başladı. mhp beceriksiz lidere rağmen günden güne yükseliyor. hdp parti olarak meclise girdiği halde pkk eylemlerini arttırdı. bu kadar zararlı olan birşeyi akp'nin hala savunmasının mantığı nedir. korktukları birşey mi var. oslo ve dolmabahçe görüşmelerinde ne tavizler verildi pkk'ya. bu tavizler basına yansırsa parti ne tarz zarara uğrar. bu soruları asla bilemeyeceğiz. fakat akp'nin çözüm sürecini diretmesi konusunda başka eller tarafından yönlendirildiği açıktır.
