öncesindeki bütün klişe lafları, hadi canım sen de dediğin mottoları daha sonrasında sana da yaşatan durumdur.
doğumdan sonra ki adına lohusalik deniyor, benim için zor geçen dönemdi. 3 ay eşimden ayrı uyumak resmen ona hasret kalmak, lanet olası sezaryen dikişleri yüzünden bebeğin bakımının zorluğu, uykusuzluk vs tam anlamıyla hissedemëdim. insan anne olunca direkt o duygulara giremiyormus. makine değiliz neticede. hele benim gibi bebeğin bakımını kolay kolay başkasına bırakmak istemeyen yeni anneler daha da bunalıma giriyor. sebebi de bebeği esirgedigimden, kıskandıgimdan değil bir an önce alışmam lazım kafası yüzünden kendi işimi kendim zorlastirdim.
5 ayı geçti. daha yeni yeni kendime geliyorum. bebekle tatile gidememek, hala evde tosuncuk kıvamında löp löp gezmek, facebooktan arkadaşlarınin bebeksiz ve çılgınca yaptığı tatilleri gördükçe evet sinirlerim bozuluyor.
ama bambaşka. içini sıkıntı kaplamisken bir gülüyor ya tamam orda bitiyor her şey. ne kadar klişe bir laf değil mi ama aynen öyle oluyormus. yanında sessiz kalmaya bile kıyamiyorum. saksı mi bu bebek sıkılmasın bir şeyler anlatayım diyorsun. kusuyor ya üzerine. kus annem rahatla diyorsun. ıkınirken televizyonun sesini kapatıyorum ki dinlemek için o bile çok tatlı çünkü. Birt yapıyor işimi gücümu bırakıp burnumu dayıyorum. kokunun güzelliği yüzünden salya bırakıyorum. boynunun altı ter kokuyor. Dünyanın en güzel parfümü sanki.
dün midesi bulandı. tam bulantı geldiği sırada anladım yüzünden bebek acı çekti resmen. O an dünya başıma yıkıldı. bebeğimin canı yandı ve ben yabancı gibi uzaktan sadece baktım. işte hemen dua ettim, ne acıymis. Allah kimsenin evladına dert keder vermesin dedim. mide bulantısı ne ki. bazı bebekler var hasta doğuyor. ilk doğduğu gunden şanslı ise büyüyene kadar annesine babasına cehennemi yaşatıyor. Allah bütün hasta bebeklere çocuklara gençlere şifa versin. kimseye evladının acısını yaşatmasin.