fenerbahçe

entry19085 galeri video143
    12516.
  1. yeni sezon öncesi hakkında bir iki yorum yapmak istediğim takımım, gözbebeğim. geçtiğimiz sezon şampiyonluğu kaybedelim istedim. bunu istememdeki amaç pek tabi fenerbahçemin iyiliği içindi. kaybedelim ki takımdaki çöplerden kurtulalım, yeni bir yapılanmaya gidelim. ancak bunun hiç de mümkün olmadığını düşünüyordum içten içe. aziz yıldırım gitmeden asla köklü bir değişim olmaz düşüncesindeydim ki aslında yapılan onca transfere rağmen halâ böyle düşünüyorum. neyse konuyu dağıtmayalım. bu isteğimin hiç mi hiç gerçekleşmeyeceğini düşünürken önce tero dayının sportif direktörlüğe getirilmesi, hemen ardından vitor hocanın gelmesi ve ahı gitmiş vahı kalmış oyuncularla yolların ayrılması benim gibi tüm fenerbahçeliler için sürpriz olmuştur sanırım. aslında bu hamlenin çok daha önce yapılması gerekiyordu ama geç de olsa bi adım atıldı. gidenler arasında mert ve egemen'e üzüldüm. ikisi de kalmayı hakediyordu. egemen'i bir nebze anlayışla karşılayabilirim. sık sakatlanıyordu vs ama yine de kalmalıydı. mert'in gönderilmesi, hele hele yerine fabiano gibi soru işareti olan bir oyuncunun alınması tek kelimeyle fiyasko. yıllardır birinci kaleci olmasını beklediğimiz mert'in bi anda gönderilmesine çok üzüldüm. emre'nin gönderilmesine ise nötr kaldım diyebilirim. nötr kaldım çünkü saha içindeki tavırları, gittiği her deplasmanda ıslıklanması, agresif tavırları vs bıktırmıştı artık. ama bir o kadar da faydalı oynuyordu. fenerbahçe orta sahasının her şeyiydi emre. yerini doldurmak zaten zordu ve görünen o ki dolmayacak. bu konuya daha sonra değineceğim. bekir sevdiğim, karakterli bir oyuncuydu. iyi de bir oyuncu. ama fenerbahçe seviyesinde değildi hiçbir zaman. oynadığı tüm maçlarda yüzde yüzünü verdi. böyle karakterli oyuncuları her zaman severim. bekir onlardan biriydi. yolu açık olsun. webo için de aynı cümleler geçerli. ve selçuk şahin. ağzıyla kuş tutsa fenerbahçe taraftarının sevmeyeceği adam. aslında sevdik ama aramızda hep bi mesafe oldu öyle diyelim. kendi adıma konuşacak olursam ben çok sevdim selçuğu. fenerbahçeliliği ve en önemlisi adamlığını unutmayacağım. fenerbahçe için akıttığı göz yaşı her zaman aklımda olacak. yeri geldi 10 maç oynamadı ama görev verildiği her maçta elinden geleni yaptı. dürüst olmalıyım gittiğine pek üzüldüğümü söyleyemem ama kalsaydı da neden kaldı demezdim. başımın üstünde yeri var.

    gelelim transferlere. açıkçası son yıllarda ismimiz her zaman olduğu gibi büyük isimlerle anılır ancak bu isimlerin hiçbirini transfer etmezdik, belki de edemezdik. ismi geçen bir oyuncu için anında kulüpten yalanlama gelirdi ki buna artık alışmıştık. bu sene de böyle olacak diye düşünüyordum kendimce. bi gün forumda dolaşırken "nani'nin menejeri fb kulüp binasında" haberini okudum ve hiç ihtimal vermedim. nani'ydi bu. çocukluğumdan beri birçok maçını izlediğim, hatta sırf onun için manu maçlarını kaçırmadığım adamdı. fenerbahçemizin nani gibi bir dünya yıldızıyla işi olmazdı ki. vasat oyunculara alışmıştık biz son dönemde. sonra adı ciddi ciddi anılmaya başlandı. ha geldi ha geliyor derken bir de baktım ki nani fenerbahçede. hem de doğum günümde açıklandı transferi. şu yaşıma kadar aldığım en büyük doğum günü hediyesi en sevdiğimden, fenerbahçemden geldi. mutluluğum tarif edilemezdi. nani yetmezmiş gibi van persie sesleri yükselmeye başladı. hadi nani'yi anladık da van persie nedir? bir zaman amatör olarak futbol oynadığım ve halen sık sık halı sahalara gittiğim yakın arkadaşlarım futbol stilimden ve ona benzememden dolayı "persie" derler bana. bu benim için gurur kaynağı oldu hep. ve en beğendiğim birkaç oyuncudan biri, ismiyle çağrıldığım adam robin van persie. onun fenerbahçeme transferine halâ inanamıyorum. rüya gibi. evet o artık fenerbahçeli robin van persie.

    bu sene tero-vitor işbirliğiyle güzel bir kadro kurduk. her mevkide 2 tane iyi oyuncu var artık. gökhan'ın sakat/cezalı olduğu maçlarda topuz/bekir yerine ligin en iyi ikinci sağ beki şener var. caner seviyesinde olmasa da iyi bir hasan ali var. stoper konusunda sıkıntı yaşayabiliriz diye düşünüyorum. hazırlık maçları ölçü değildir ama kjaer üst düzey bir stoper olmadığı izlenimi uyandırdı bende. her an hataya müsait bir oyuncu gibi ve ağır. geriden oyun kurma konusunda "eh", ilk müdahalelerde zayıf. hele bir de rakibi önde karşılayacağımız maçlarda alves'in de ağır olması sebebiyle geride açık verme ihtimalimiz oldukça yüksek. hızlı forvetlerden çok canımız yanar bu sene de. kadlec zaten kesinlikle fenerbahçenin oyuncusu değil. stoper desen stoper değil, sol bek desen hiç değil. ne idüğü belirsiz, futbolla pek ilgisi olmayan bir arkadaş. ba için konuşmak erken. zamanla görürüz nasıl bir oyuncu olduğunu.

    hazırlık maçlarında en sıkıntılı bölge orta saha olarak göründü ki hem sayısal olarak hem de kalite olarak en zayıf olduğumuz bölge desek yanlış olmaz. emre'nin gönderilmesi umarım başımıza büyük işler açmaz. orta sahayı çekip çeviren, oyunu istediği gibi yönlendiren, araya top bırakan, iki yönlü oynayabilen tek oyuncumuzu gönderdik ve malesef aynı kalitede birini katmadık kadroya. zaten yeri kolay kolay dolacak bir oyuncu değildi emre. josef için alex kefil dediler, tamam o zaman dedik. ama hazırlık maçlarında görüldü ki josef cristian'ın bir kopyası. al gülüm ver gülüm yapan bir oyuncu görünümünde. umarım uyum sorunu gibi çözümü olan bir problem yaşıyordur da kendini gösteremiyordur. yoksa josef buysa işimiz çok ama çok zor. meireles konusuna bir girersem çıkamam diye korkuyorum o yüzden kısa kesicem. porto zamanından beri sevmediğim, liverpool ve chelsea döneminde uyuz olduğum ve fenerbahçeme geldiği güne lanet ettiğim biri. çubuklunun en yakışmadığı, o formayı giymeyi zerre haketmeyen bir adam. bate maçında dördüncü dakikada arkadaşlarını yalnız bırakan, yetmezmiş gibi beşiktaş ve galatasaray derbilerinde kırmızı gören, sürekli olarak tekme atan kötü niyetli bir adam. ve bu adama gösterilen tolerans hiçbir oyuncuya gösterilmedi. armayı öptü, kandırdı fenerbahçelileri. bugün gider yarın gider derken bu sene de kaldı takımda. doğal olarak ondan beklentim sıfır. zarar vermesin yeter. topal en kilit oyunculardan biri zaten onu es geçiyorum. en önemli konu diego. vitoria maçındaki oyununu tüm sezona yayarsa ondan iyisi yok. transfere gerek de yok. ama diego'nun aynı performansı uzun süre götürmesi hiç de inanılır bir durum değil ki 10 numara pozisyonundaki bir oyuncudan box to box oyunu genele yaymasını bekleyemezsiniz. alper artık sol kanat oyuncusu olduğu için stoch'la forma yarışına girecektir. stoch'un dönüşüne de ayrıca mutlu oldum. kanatlarda problem yok görünüyor. nani, stoch, alper, sow dörtlüsü sağ ve sol kanadı bir şekilde uçururlar. nani'nin sağa hapsolacağını hiç sanmıyorum. maç içinde sürekli değişecektir diğer kanat oyuncusuyla. bu önemli bir artı. kuyt'ın içeri kat etme gibi bir özelliği yoktu ama nani, stoch gibi oyuncular da bu özellik fazlasıyla var ve bunun önemini sezon boyunca göreceğiz. forvetlerimiz taş gibi maşallah. açıkçası fernandao'yu hiç istemedim çünkü birinci forvet olacağını düşündüm hep. rvp o zamanlar gündemde değildi ve bana göre fernandao fenerbahçenin bir numaralı forveti olmamalı. ama oldukça diri, müthiş bir hava hakimiyetinin olduğunu da hesaba katarsak caner, gökhan/şener'in ortaları, nani-stoch'un beslemeleri sayesinde minimum 15 gol atacaktır. sow'u unutmak olmaz tabi. öyle hemen formayı vereceğini hiç sanmıyorum aslan parçasının. mücadele edip rvp'nin partneri ya da stoch/alper ikilisinin önünde olacaktır ki en büyük ihtimal de bu bence.

    tabi en merak ettiğim nasıl bir sistemde oynayacağımız. hazırlık maçlarında gördüğümüz kadarıyla hocanın aklı 4-4-2'de. ligde özellikle içerdeki maçlarda bu düşünülebilir ama deplasmanlarda ve avrupa'da hiçbir maça 4-4-2 çıkamayız. ne bu sisteme uygun orta ikiliye sahibiz, ne de kanat oyuncularına. mevcut kadro yine 4-3-3 ya da 4-2-3-1 oynar sezonun genelinde diye düşünüyorum. mesela shaktar maçına 4-4-2 çıkacağımızı düşünebiliyor musunuz? silindir gibi geçerler üzerimizden. ama diri bir diego'nun olduğu kalabalık bir orta saha ile shaktar'a üstünlük sağlayabiliriz.

    uzun lafın kısası bu kadar iyi bir kadroya üst düzey stoper ve box to box orta saha yakışırdı. işte o zaman "cl ön elemesinde manu gelsin hiç farketmez" diyebilirdim ama mevcut orta saha oyuncularıyla süper yıldızlara top taşıyamamaktan korkuyorum. yanılan ben olayım.

    sezonun genelinde beklediğim kadro şöyle:

    ---------volkan----------

    gg--kjaer--alves--caner

    ------topal-----josef-------

    nani------diego------sow

    ------------rvp-----------

    kadıköy'deki lig maçlarında beklediğim kadro şöyle:

    ---------volkan----------

    gg--kjaer--alves--caner

    nani--topal--diego--alper/stoch

    -----rvp-----sow/fernandao-----
    1 ...