dozu iyi ayarlanırsa şu hayattan zevk almanın yolu, mutluluğun formülüdür. insanların ne düşüneceğini düşünerek yıllarca yaşamış biri olarak söylüyorum, hayatta insanın kafaya takacağı çok az şey var. her şeyden önce aile ve sağlık gelmeli. onun dışındaki şeyler için kafayı takıp hayatı ızdırap haline getirmeye hiç gerek yok. insan ufak tefek şeylere takılıp üzüldüğü zaman tüm dengesi alt üst oluyor. en ufak bir şey için bile sinirlenip üzülüyor farkına varmadan. bu da insan için hayatı bir yük haline getiriyor. hayattan zevk almak da mümkün olmuyor. böyle olunca da insan her geçen gün biraz daha dibe doğru gidiyor.
şu hayatta her şeyin mümkün olduğunu kabul edip buna göre yaşamak lazım. zirvedeyken dibe vurmanın, dipteyken de zirveye çıkmanın mümkün olduğunu çok kez gördüm ve yaşadım. bu sebeple insan dipteyken çok üzülüp kahrolmamalı. hayatı akışına bırakmalı. tabii söylemek kolay. uygulaması da öylesine kolay olsa keşke. ama insan kolay kolay bunu başaramıyor. az da olsa kafasına takıyor bu tarz şeyleri. daha önce de dediğim gibi, insanın umursamazlığın dozunu iyi ayarlaması lazım. umursanacak şeyler var umursanmayacak şeyler var. vurdumduymaz biri de olmamak lazım.özellikle de konu aile ve sağlık olduğu zaman.
umursamaz olunması gereken çok şey var ama. her şeyden önce insan ilişkilerinde bir noktaya kadar umursamaz olunmalı bence. kimseye gereğinden fazla değer vermemeli. kimseyi kendinden önce tutmamalı. her şeyi dozunda yaşamalı. yemin ederim bu hayatta kafaya takılacak çok az şey var. mutlu olan insanların çoğu da umursamaz insanlar. tabii dozunu iyi ayarlayanlar. ileride yine gereğinden fazla umursamaya başlarsam gelip okurum burayı. *