türkiye de bilim

entry61 galeri
    32.
  1. üniversitede okurken sosyal bilimci olmaya kafayı taktığım ve ciddi ciddi hocalarla istişare yapıp, ben bu işi en iyi nasıl yapacağım diye çırpındığım dönemleri hatırladım. bir kere bilim yapmak, bilimle uğraşmak iş değildir. bizler memur kafasıyla olayları yorumlamaya o kadar alıştırılmışız ki, bilim insanı olmaya da iş gözüyle baktık hep. daha akademisyen olmamışken, kaç para maaş alacağız kafasındaydık.

    kıçı koltuğuna yapışmış hocalarımız, aynı slaytlarla 4 yıl okutmuşlardı bizi. benzer bir konu varsa, bir bakıyorsunuz aynı slayt gösterisi başlıyor. neden? çünkü makale yazıyor, çünkü bilmem kaç kelimeyi toparlaması lazım. yahu benim doçentim makalesindeki kelimeleri hesaplarken, adamın/kadının bilimle değil alacağı ünvanla derdi varken; ben nasıl bilim yapayım? bilim nasıl yapılır nasıl öğreneyim?

    bir kere felsefe öğrenmeden, tarih öğrenmeden, araştırma yöntemlerinden dahi bir haber mezun oluyorsunuz. ben daha felsefe bilmiyorum, bilimsel çalışma yapacağım! yöntem bilmeden akademisyen olmaya çalıştık, tabi olamadık. bazılarımız hostes, bazılarımız öğretmen, bazılarımız muhasebeci ve insan kaynakları uzmanı oldu. ara ara bakıyorum sevgili hocalarımız ankara üniversitesi'nde ne üretiyorlar diye? gördüğüm kocaman bir sıfır!

    devlet desteği olmadan, yeterli kaynaklar, yeterli ekipmanlar sağlanmadıktan sonra hangi bilimden bahsedeceğiz? hükümetin ve üyelerinin bakış açısı, kıt algıları, olmayan dünya görüşleri, bilime verdikleri sıfır değer ile bu ülkede bilimin gelişemeyeceği inancındayım. bu ülkenin sağlam beyinleri göç etmeye devam edecektir. yakında bilimden söz edemez hale gelirsek hiç şaşırmayalım.
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük