...Sordum birgün Suphi'ye söylediklerini niye anlamıyorum diye
"Bildiklerini dedi yüzleştir hayatla ve sınamaktan korkma
doğruyla yanlışı o zaman ayırabilirsin ve onu
anlayabilirsin"
Sonra gülerdi günlerim yüzlerce ayrıntıyı merak etmekle
geçerdi
Sonra yine akşam olurdu Suphi susardı ben konuşsam kızardı
Tekneye martılar konardı yüreğim Suphiye yanardı ağlardım
Suphi denize tükürürdü gökyüzünü tarardı ağlardı
Sonra barışırdık ben flüt çalardım ağlardık
Bir sürgün kasabasıydı bir eski zamandı Hazirandı
Çocuktum evden kaçmıştım gelip ona sığınmıştım
Birgün aksilik oldu annem beni buldu Suphi kaçıp kayboldu
Kasaba çalkalandı olay oldu ben sustum kanım dondu
Polisler onu bulduğunda tekti Felaketti herkes meydanda
birikti
Karakoldan içeri girerken sanki mağrur bir tüfekti
Ansızın bana dönüp baktı Anladın mı dedi anladım dedim
anladım
Ve o günden sonra hiçbir zaman hiçbir yerde hiç ağlamadım.