sözlük yazarlarının itirafları

entry163082 galeri video563 ses32
    124038.
  1. ekşi sözlük'te uzun süredir bir kızla yazışıyorum. yazdığım bir entry'i eleştirmesi üzerine sert bir tartışma ile konuşmaya başladık önce. aslında ilkin birbirimize fena gıcık olmuştuk, biraz kırıcı bir üslupla laf sokuşmaları biçiminde diyaloğumuz bir süre devam etti. esasında tam da uzak durmaya çalıştığım bir tip; elitist, şımarık, şekilci, hem de izmirli... bu inatlaşmanın sonu kesilmedi ve bir süre sonra nasıl olduysa sohbetimiz bi anda yumuşamaya başladı, başka şeylerden de konuşmaya başladık. konu konuyu açtı derken bi baktık ki çok iyi anlaşıyoruz. farkında olmadan derinlemesine bi ton şeyden konuştuk. geceler boyunca sürdü bu.

    hani, tesadüfen karşılaştığın yabancı biriyle karşılıklı olarak gizemli bir çekim hissedilir ve daha kendini bile tanıtmadan ordan burdan konuşur, dertleşirsin ya, romanlarda filan benzer haletler tasvirlenir, bu da benzer bir durum galiba. evet, sanal bir ortam ve onu tanımıyorum, nasıldır tam bilmiyorum ama çok iyi anlaşıyoruz. gerçekten tanımlayamıyorum. çok tuhaf bir halet oluştu şimdi...yani en başta önyargıyla yaklaştığım, türlü ithamlar yönelttiğim, burnu havada olarak gördüğüm kişi aslında kendi içinde çok farklı bir kişilik. duyarlı, naif, sevecen, iyi kalpli. hiç te şekilci değil.

    öyle de anlaşılıyorki çok güzel ve cazibeli biri kendisi. zaten gerçek yaşamda kendisine olan fazla ilgiden de bunaıldığından dem vuruyor sık sık. sırf güzelliği ve fiziği yüzünden belirli bir kalıba sokuluyor. zaten herhalde erkeklerin şıp diye üzerine atlayacakları türden biri...
    her gün uzun uzun yazışmak artık günün gerekli bir rutini haline geldi. gelgelelim, ben bir tıkanıklık hissediyorum.
    çoğu zaman yazmaya üşeniyorum. ve bu durum daha ne kadara kadar ilerleyecek bilemiyorum. esasen muhabbetimizi kesmek istiyorum, bu tarz bir şeye alışkın değilim ben. hem her gün yazışmak zor geliyor, ne yapacağımı da bilmiyorum.
    hani bir kez mesaj yazmayı bıraksam, -ki daha önce böyle bir imada bulunarak iki gün konuşmayı bırakmıştım ama kendisi bir şekilde üsteleyince devam ettik.

    bazı yerlerini çektiği fotoları atıyor bana, sanki aşık etmeye çalışıyor, sanki sevgiliyiz de kıskandırmaya çalışıyor filan. benim muallakta kaldığım nokta, burada umut sarıkaya'nın tasviriyle 'meriç' konumunda mıyım, yoksa kur yapılan ve oynatılan sevgili potansiyelli daha harbici bir konumda mı öngöremiyorum.
    hakkaten neyin peşindeyiz ya. böyle irrasyonel bir şekilde nasıl da bağlandık birbirimize.

    bir yandan, aynı tonda hissettiğimiz belli belirsiz bir farkındalıkla sanal ilişki olsa da kendiliğinden belirli sınırlar var ve bunları aşamıyoruz. eğer aşarsak büyü bozulacakmış gibi... gerçekten kendimi çabuk kaptırıyorum galiba. esasen gerçek yaşamda da çok pasif biri değilim ama sanal alem gerçekten tuhaf. yani bir insanın yazı dilini görerek, sözcüklerini okuyarak da farklı bir kanaldan durumlara yaklaşım tarzını, kişiliğini keşfedebiliyorsun.

    yani nasılki br insanı zamanla konuşarak keşfedebiliyorssun ve fikirlerinden nasıl bir insan olduğunu çıkartabiliyorsun az çok. hatta yazışma dili bir bakımdan daha konforlu. karşılıklı olarak rol yapılmadığı müddeetçe insanlar birbirini gerçekte olduğundan çok daha rahat ifade edebilir ve daha iyi tanıyabilir; hele sözlükler bunun için harika bir fırsat. kaldıki, bu şekilde tanışıp evlenenler, ilişkiye başlayanlar bile oluyor.

    neyse, öyle işte. bu yazıyı da ekşi'ye yazamadığımdan buraya yazıp paylaşma gereği duydum. bu çıkmazdan kurtulmalıyım ama nasıl...
    18 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük