Napolyon Bonapart iktidarı, Avrupa Yahudileri'nin tarihinde, gettolarda yaşama zorunluluğunu kaldıran; varlık, ibadet ve meslek alanındaki haklara özgürlük getiren Yahudi emansipasyonu için önemli bir dönüm noktasıdır Fransız devrimiyle insanların kökeni ve dini ne olursa olsun ayrımcılık yapmak kaldırılmıştır. 1789'da insan ve Yurttaş Hakları Bildirisi ile serbest ibadet hakkına ve bunun genel düzenle çelişmeyeceğine dair güvence verilmiştir. Bu zamanda diğer Avrupa ülkeleri azınlıkların haklarını kısıtlayan hükümler yürürlüğe soktu. Napolyon'un fetihleriyle, çağın Fransız devrimi görüşü olan herkese eşit haklar fikri yayıldı. Napolyon'un bu politikaları Yahudilerin Avrupa'daki konumunu değiştirdi ve bu Yahudiler tarafından takdir edildi. Napolyon 1806'da Yahudilerin Fransız imparatorluğundaki konumunu destekleyen bazı kararlar aldı, Yahudi temsicilerden oluşan Sanhedrin'in kurulmasına olanak sağladı. Fethettiği ülkelerde Yahudilerin gettolarda yaşama zorunluluğunu kaldırdı. 1807'de Roma Katolisizmi, Lüteranizm ve Kalvenist Protestanizm ile birlikte Yahudiliği de Fransa'nın resmi dini yaptı. 1799'da Akka kuşatması sırasında Filistin'de bir Yahudi devleti kurulması ilanını hazırladı fakat resmileştirmedi. Kuşatma Osmanlı imparatorluğu tarafından bastırılınca bu plan gerçekleştirilemedi. özellikle Rhine'da Yahudilerin durumu kalıcı olarak iyiye doğru gelişti. Bazı Yahudiler şükranlarından dolayı Fransızcadaki "Bonaparte" karşılığı olan Almanca "Schöntheil" ismini kendilerine soyadı olarak seçti. italyan Yahudisi olan kimyager ve yazar Primo Levi ise bu dönemde birçok Yahudi'nin "Napoleone" adını aldığını belirtir. Fransız otoritesi altındaki bütün devletler Napolyon'un reformlarını uyguladı. Portekiz'de Yahudilere diğer vatandaşlarla eşit haklar sunulup 300 sene sonra ilk defa sinagog açma izni verildi. italya, Hollanda ve Alman eyaletlerinde Yahudiler ilk defa özgürleştirildi.