yan komşumuzun yarı amerikalı olmasıyla fark ettiğim ve çok farklı olan üniversite sistemleri.
arkadaş türkiyede üniversite sınavına giriyor. babası amerikan annesi türk. istanbulda bir üniversitenin endüstri mühendisliği bölümünü kazanıyor*. sonra burada kaydını dondurup amerikaya gidiyor.
buraya kadar herşey normal. ama annesinin anlattığı üzere arkadaş orda fiziğin felsefesi tarzı bir ders görüyor. yani felsefe fizik ve sayısalın karması. dediğine göre üniversitelerin amacı entellektüel yetiştirmekmiş. yani o üniversiteden mezun olduğunda önünde yine birsürü mesleğe girme seçeneğin oluyor. sayısallardan birini seçebiliyorsun. iç mimar olursun üzerine az birşey daha eğitim alarak doktor olursun.
dinlerken gerçekten üzüldüm. adamlar orada tam donanımlı entellektüel bir insan yetiştiriyorlar. daha üniversiteye başlamadan gılgamış destanı manas destanı gibi destanları okumasını istemişler çocuktan. kardeşim ne diyon sayısalcı adam bizde test çözer şşt aloo. ama yok adamlar tam donanımlı entellektüel yetiştiriyorlar böyle birşey olamaz ya ciddi anlamda üzüyor.
özellikle son günlerde çıkan reklamlar (bkz: nişantaşı üniversitesi) ile türk eğitim sistemi iyice boka gidiyor.