bazıları vardır ki dünyaya geldikten itibaren terk edilmiştir.önce babası terk eder onu sonra bazen annesi. bunu hep bir yerlere yazmıştır ve dışardan belli olmayan yaraları vardır onun. ve birgün onun bu soğuk duruşuna aşık olur o güne kadar hiç terk edilmemiş ,terk edilmenin ne demek olduğunu bile bilmeyen bir dişi. onun yaralarını sarmak için gönderildiğini falan düşünebilecek kadar saftır hatta. kendini unutup onun derdine ortak olmaktır amacı ve halinden hiç şikayet etmemiştir. birini bu kadar sevebileceğini hiç düşünmemiştir daha önceleri. bu kadar sevilebileceğini de belki. onu terk etmeyecektir kız ve terk edilmişliklerinin hepsini alıp bir bir imha edecektir.
sonra bir gün.. hayatın terk edilmek üzerine kurulduğunu zanneden, hayatın ona öyle öğrettiği yavrucak terk eder 'bana çok güzel bir zamanda geldin ama aynı zamanda da çok kötü bi zaman' dediği kızcağızı. üstelik sebepsiz..tıpkı daha önce ona yaptıkları gibi.
bu hikayede suçlu yoktur.ama suçlu vardır.gizli bir yerlerde..noktalardan virgüllerden önce..