31 Mart 627 tarihinde gerçekleşmiştir. Mekkeli gayrimüslim Araplar ve Yahudi Beni Kureyza kabilesi ile Müslümanlar arasındaki üçüncü ve son muharebedir. Müslümanların zaferiyle noktalanmıştır. gelelim can alıcı detaylara..
Karanlık ve fırtınalı bir geceydi, mevsim kış gece soğuk. Gökyüzünden yağmur gibi ok yağmakta. Kazılan hendeklerin öbür tarafında hayber halkının kışkırtmasıyla onbinlere varan kafir ordusu, diğer tarafında üçbin Müslüman. Müşriklerin başı ebu süfyan. ve beraberinde iki kol gatafanlılardan onlara da kendilerinden iki kol, fezare ve mürre. Müslümanlarda ise, muhacirlerin sancaktarı zeyd bin harise, ensarın sancaktarı ise sad bin ubade. ve başkomutan Efendimiz. (s.a.s) işte hendeğin tarafları bunlar. bu savaşın görünmeyen bir tarafı daha var: gökyüzü ordusu yani melekler.Bu melekler yeryüzünde sadece Efendimizi (s.a.s) tanır, ve yeryüzüne inmek için gözleri büyük meleğe kilitlenmiştir. evet o günü araştırın, karanlık ve fırtınalı bir gece, mevsim kış hava soğuk.Yagmur gibi yağan oklardan birinin hedefinde sad bin muaz ve kesilen ana bilek damarı. müşriklerden amr bin abdived adlı kafir adamlarıyla kazılan hendekleri geçer ve 3 kez meydan okur sahabeye, "aranızda benim elimle cennete gitmek isteyen varmı" ve 3 kez de Hz. Ali kalkar yerinden ve 3 ünde de Efendimiz (s.a.s) tutar ellerinden. Sonunda kendi eliyle giydirir zırhını.Efendimiz (s.a.s) kendi eliyle zırhını ve meşhur Zülfikar adlı kılıcını takar Hz. Alinin beline. ve çıkarır mübarek sarığını Hz. Alinin başına bağlar. Allahın arslanı yürürken düşmana, nazlı Nebiden (s.a.s) içli bir dua yükselir semalara. "Ya Rab, amcamın oğlu ubeyde bedir savaşında sehit oldu, amcam hamza uhud savaşında, geriye bir amcaoğlu ali kaldı, ona yardım eyle onu muhafaza buyur diye dua eder. Peygamberin (s.a.s) duası biter bitmez, bir toz bulutu Allahın arslanı görünmez oldu. ve amr bin abdived ikiside görünmez oldular. kılıç sesleri naralar çok sürmez birden kesilir sesler. yavaş yavaş dağılan toz bulutu, yavaş yavaş beliren suret. Önce Zülfikar çıkar toz bulutundan. sonra yeleleri toza bürünmüş hz. Ali. öldürmüştür kafiri. Müşrikler anlar ki bu hendek kesinlikle geçilemicek, ve toplanır bütün kuvvetler onbinlere varan sayılarıyla. ellerinde ok ve yaylarıyla hep birden saldırıya başlarlar. ne şiddetli bir geceydi o, tam 4 vakit secdeye uzanamamıştı başlar. kendi elini uzatsan göremiyordun karanlık böyle bir derecedeydi. işte böyle bir ortamdan fırsat çıkarmak isteyen nevfel bin Abdullah hendeği geçer onu da hz Zübeyir öldürür. ve ayaklar, titreyen ayaklar. Peygamberin ordusunda ayakları titreyen münafıklar var. Hadi Allahın Nebisi (s.a.s) münafıkları anlar, inanıp rolü yapıp inanmıyorlar çünkü. Ya şu bazı Müslümanlar, bahaneleri çoluk çocuk endişesiydi. oysa ölümüne biat etmişlerdi. 3000 kişilik ordudan geriye 300 aslan, ama onlarda korkunun pençesindeydi. önlerinde müşrik ordusu, arkalarında beni kurayza Yahudileri korkusu. yağmur gibi yağan ok ve açlık ve soğuk. bir sahabe efendimizin (s.a.s) yanına geliyor ve varlığım sana feda olsun efendim diyor ve başını öne eğiyor, dayanacak halim kalmadı açım ya resulullah diyor. ve kuşağını açıp yere bir taş düşüyor midesine bağladığı. Efendimiz (s.a.s) önce taşa sonra hüzünle sahabeye bakıyor ve Efendimiz (s.a.s) kendi kuşağını açıyor yere 2 taş düşüyor. sahabe gözleri yaşlı Efendimize ( sav) bakıyor ve hiçbirşey söylemeden karanlığa kaybolup gidiyor. kolay değil 1 ay boyunca içtikleri su yedikleri sadece hurma. gündüzü açlıkla bitirdiler hendekte. hendekte soğukla geçirdiler geceyi. 1 ay boyunca savaştılar düşmanla. ne bu düşmanın gideceği, ne de bu savaşın biteceği. Ve Allah Rasulü (s.a.s) ellerini semaya uzattı " Ey Kuranı indiren, hesabı en çabuk gören, kavim ve kabileleri bozguna uğratan Allahım, şu kabileleride hezimete uğrat, sars onları Allahım" der demez 2000 melek kafirlerin kalplerine korku salmak amacıyla inmişti yer yüzüne ve düşmanların altını üstüne getiren bir kasırga koptu. ve o kasırga tek başına Allahın bir ordusuydu. kasırga bir süre sonra durdu, göklere çekildi melekler. Ve Müslümanlar o gecenin sabahında medineye döndü, şimdi şükredilecek zamandı. müthiş şiddetli zamanlarmış çünkü. ve ahzab suresinden bir ayetin bu savaş için söylendiği dile getirilir. ayet şöyle " ey müminler, üzerinize ordular gelmişti de biz onlara kasırga ve sizin görmediğiniz askerler göndermiştik." diye bir ayet.
o zamanları araştırıp, öğrenince ve düşününce gerçekten Müslümanlığımızı sorgulamamız gerekir. evet nefsimize uymadık mı, günah işlemedik mi. ama ne olursa olsun yeniden toparlanabilir ve Allaha kul olmaya devam edebiliriz. Günümüzde 5 vakit namazı kılıp, tevbe kapısının açık olduğunu unutmamak kaydıyla bir dem vurup sonsuz saadete ulaşabiliriz.