geçtiğimiz sezonda şampiyon olup 4.yıldızın takılmasında en büyük pay sahiplerinden biri kendisi şüphesiz, neden derseniz geldiği zaman takım psikolojik ve mental açıdan çökmüş durumdaydı şampiyonluk oranlarında bile rakiplerinden daha az şans tanınıyordu. hamzaoğlu gelişiyle birlikte ilk önce takım olgusunu sevgisini aşıladı oyuncularına taktik-teknik kısmı tartışılır ancak ardından yakaladığı havayla da takımı şampiyon yaptı. geldiği zamanda kimsenin kendisinden mutlak şampiyonluk beklentisi yoktu hamzaoğlu bir nevi kendisinden beklenilmeyeni yapıp takımı şampiyon yaptı da diyebiliriz, buraya kadar herşey güzel.
gelgelelim sezon bitimiyle birlikte verdiği demeçlere açıklamalara. şu anda galatasaray taraftarının en büyük beklentilerinden birisi gelecek sezon şampiyonlar liginde başarılı olup ligde tekrar şampiyonluk yaşayabilmek, bunun içinde geçtiğimiz sezonun kadrosuna kaliteli isimlerin ilave olması şart.
kendisi örneğin; sabri, burak gibi oyuncularım varken o bölgelere onlardan daha kaliteli isimlere ihtiyacım yok diyor evet şaka gibi bir açıklama olabilir ancak kendisi böyle düşünüyor. ve kendisine sormak istiyorum bu dedikleri doğrultusunda şampiyonlar liginde başarılı olabileceğine inanıyor mu?
melo gibi bir oyuncunun gitmesi gündemdeyken (anladığım kadarıyla kalmasında ısrarcı değil) o bölgeyi takım içinde alternatiflerle doldurabiliriz diyor. bahsettiğimiz adam 'melo' 4 yılda kazanılan 3 şampiyonlukta takımın iskelet oyuncularından 3 tanesinden biri. muhtemelen yerine düşündüğü isimde biricik oğlu bilal.
kısaca sen çıkıpta bu tür açıklamalar yapıp gün aşırı gördüğün mikrofona demeç vermeye devam edersen, istersen takımı şampiyonlar ligi şampiyonu yapmış ol, bu taraftar senin arkanda durmaz. yabancı sınırının kalktığı bu dönemde bilal, sabri, niasse gibi adamların peşinden koşarsan da açık ve net sen vizyon sahibi bir teknik direktör değilsindir.
şunu da belirtmeliyim ki kendisi çıkıpta, arkadaşlar bu sene mevcut bütçemiz bu mali açıdan küçülmeye gideceğiz o yüzdende elimizdeki oyunculardan daha kaliteli isimlere yönelemeyeceğiz, şeklinde açıklama yapsaydı kimse kendisine bir kelime dahi etmezdi.
