ulkuculuk aslinda iyidir

entry9 galeri
    1.
  1. gerek çevremdeki ülkücülerden olsun, gerek sözlükte olsun, gerekse de eline klavyeyi/kalemi geçirenlerden duyduğumuz, ülkücülüğe eleştiri getirildiğinde her daim öne sürülen ve fakat halihazırda bir türlü altı doldurulamamış argümandır bu. aslen şöyle diyebiliriz, "ya şimdiki ülkücüler mafya, gençleri çakal çukal falan ama düşünsel ve teorik temelde çok babadır, nice ideolojiden evladır canım benim, alparslan türkeş'i takip etmediler, bu hallere düştüler.." yoo, aksine başbuğlarını gayet de iyi takip ediyorlar.

    ülkücülükten kastım ise bunun markalaşmış halidir. elbette çıkıp birileri "aslında ülkücü idealist manasına gelir ve bu yoldan ben de bir ülkücüyüm sevgili enayi ve keriz arkadaşım" diyebilir, bu yolu tıkamak açısından hemencecik bunu da belirtelim. benzerlik açısından; ben sana tutup,"bi selpak verir misin güzel kardeşim?" dediğimde, "veremem bitanecik dostum, çünkü ben selpak değil, götbezi marka mendil kullanıyorum, sümüklerinle yaşamayı öğrenmelisin." şeklinde bir cevap almayacaksam, ülkücülükten de tam olarak neyi kastettiğimi anlamışsındır deyu ümit etmekteyim.

    alparslan türkeş orijinli bu ülkücülüğü şöyle üstünkörü ele alacak olursak; hamasi söylemler üzerine oturtulmuş, etnik ve kültürel dayatmadan müteşekkil, "ya x ya y" gibi(ya sev ya terk et, ya türkçe ya hiç, ya yarak ya kürek, vs.) otoriter bir söylemi referans alan bir türklük, vatandaşlık, bunun yanında gayet çelişkili şekilde öne sürülen, sloganlarda dahi suistimal edilen olmazsa olmaz bir islamcılık, devletçi yönü ağır basan bir karma ekonomik doktrin ve "devlete, vatana, millete saldırı var -ya da- tehdit altında" argümanıyla meşruiyet kazandırılmaya çalışılan ölçüsüz ve kim tarafından desteklendiği önemsenmeyen(abd), netice güdümlü bir şiddet, şeklinde özetleyebiliriz. salt ben diyorsam öyledir çizgisinde olmamak içün bunların tartışmaya açık olduğunu söyleyebilirim, itirazı olan var mıdır bilemem.

    politik ideolojilerin temelinde yatan ve itici güç olan belirleyici yegane unsur iktisadi açılımlardır. ve enteresan şekilde ülkücünün kafasındaki ekonomik yapı, hitler ve mussolini'nin faşist korporatizmi ile benzerlik gösterir. buna italyan, alman ya da türk vurgulu, aslında milleti değil, devleti ilahlaştıran ve bu ilahlaştırma sürecinde devlet yanlış da yapsa ona karşı dikilen her oluşumu yöntem gözetmeksizin bertaraf edecek kadrolar oluşturmayı öngören(haluk kırcı, abdullah çatlı, vs.) toplumsal ve politik bakış açısını eklersek, bu adamlara durduk yere faşist demediğimizi anlamanız gerekir. devlettir, ne yapsa yeridir gibi bir boyuneğmeciliğe mustafa kemal kendini kaptırsaydı, herhalde şu gün bahsedebileceğimiz herhangi bir türklük de var olacak değildi.

    "ülkücünün türklük vurgusu etnik ve kültürel bir dayatma değildir, çünkü ülkücü kürtler, çerkesler, araplar ve sair de var" gibi bir savunma ise son derece zayıftır, çünkü kişisel tasarruflar bağlayıcı değildir. ulus devletin öngördüğü vatandaşlık, dil, kültür ve sair esasına dayanan ve bence bir cumhuriyet kazanımı olan bu kimlik, pratikte sorunlar doğursa da bu karma ulus yapısı içerisindeki etnisitelerin kültürel devamlılıklarının süreğenliğini de sağlamakla mükelleftir. ülkücünün buna bakışı nedir acaba bi düşünleim. biraz görgüsüzlük yapıp yabancı kelime kullanmam gerekirse(fakat kullanılan bu nabim a.k) "lingua franca", yani bir anlamda konuşma/anlaşma dili bugün türkiye'de türkçe ise, çeşitli etnisitelerin de eğitimde ya da basım-yayında kullanabileceği diller tepki çekmemelidir(çerkesce, arapça, kürtçe vs.) bu örnekler çoğaltılabilir fakat uzatmaya sanıyorum gerek yok.

    son olarak da ülkücülerin çokça eleştirildiği türk-islam sentezi meselesine eğilecek olursak, islamcı şairimiz mehmet akif ersoy'un dizeleri aslında bu çelişkiyi işaret ediyor;

    "Hani, milliyetin islâm idi... Kavmiyet ne!
    Sarılıp sımsıkı dursaydın ya milliyetine.
    "Arnavut" ne demek? Var mı şeraitte yeri?
    Küfr olur, başka değil, kavmini sürmek ileri,
    Arap'ın Türk'e; Laz'ın, Çerkes'e yahut Kürd'e;
    Acem'in Çinli'ye rüçhânı mı varmış? Nerde!
    Müslümanlıkta anasır mı olurmuş? Ne gezer!
    Fikri kavmiyeti tel'in ediyor Peygamber. "

    falan diye gidiyor şiir. hani madem ülkücünün aklındaki türklük, bir etnik çağrışım değil de, o bozkurtu niye sallıyorsun a canım, o türk'ün tarihini -yalnızca zaferleri ele alıp- niye gururla anlatıyorsun a bebeğim, neden kafayı turanla* bozdun a güzelim?

    *not: turan meselesine dair şahsi kanaatimi belirtmem gerekirse bir dış politika alternatifi olarak sıcak bakıyorum. rahmetli attila ilhan da, bunun ırkçılık ya da turancılık olarak algılanmaması gerektiğinin altını çizerek, uyanmakta olan türk cumhuriyetleri ile diplomatik, toplumsal ve ekonomik bağlar kurmamızın bir zorunluluk olduğunu belirtirdi. attila ilhan'ı da ülkücü olarak değerlendirecek kardeşlerimin ağzını karışlarım(nihat doğan). dolayısıyla ülkücü gibi, "türk'ün türk'ten başka dostu yoktur" ya da sırf bunlar türk olduğu için bağ kurmayı öngörmesinden ayrılmayı kendime borcum bilirim.

    velhasılı kelam; ülkücülük aslında iyidir diyorsun da bitanem, hani neresinde olduğunu da anlatsan da biz de öğreniversek ayak üstü. misal ben antiemperyalist olmayan hiçbir oluşumu, "iyi" addedemem.. bak sana başlangıç noktasını da veriyorum. start düzlüğüne gir, trii, tu, van, go!(edit-i imlâ)
    23 ...