karadelikler başka bir evrene mi açılıyor

entry24 galeri
    2.
  1. mümkün olabilecek fikirdir. ama başka evrenden kast edilen bizim evrenimizden çok farklı sadece iki boyutlu bir evren olabilir. son yıllarda ortaya atılan yeni teoriye göre de bizim evrenimiz. dört boyutlu bir yıldızın kendi üzerine çökmesi sonucu olay ufkunun hemen dışında meydana gelmiştir.

    teori kabaca şöyledir.

    Büyük Patlama önemli bir soruyu da beraberinde getiriyor: eğer bu "afet" 13.7 milyar yıl önce evrenin varoluşuna yol açtı ise onu tetikleyen neydi? Perimeter Kuramsal Fizik Enstitüsü'nden üç araştırmacı büyük patlamadan öncesi hakkında yeni bir fikir öne sürüyorlar. Biraz kafa karıştırıcı olmakla birlikte bu yeni görüş sağlam matematiksel temellere dayanıyor ve test edilebilir mi?

    Araştırmacılar, bizim büyük patlama olarak algıladığımız olayın bizimkinden son derece farklı bir başka evrende çöken bir yıldıza ait üç boyutlu bir "serap" olabileceğini düşünüyorlar. Perimeter Enstitüsü'nden Niayesh Afshordi, Profesör Robert Mann ve doktora öğrencisi Razieh Pourhasan Journal of Cosmology and Astroparticle Physics dergisinin Nisan 2014 sayısında yayınlanan makalelerinde kozmoloji bilimindeki en büyük zorluğun büyük patlamayı anlamak olduğunu yazıyorlar.

    Kabul gören anlayışa göre büyük patlama uzay-zamanın standart fizik kurallarının dahi işlemediği, hayal edilemeyecek sıcaklıkta ve yoğunlukta, tekillik olarak adlandırılan bir evresi ile başladı. Tekillikler oldukça garip oluşumlar ve haklarında bilgi düzeyimiz şu an için oldukça yetersiz. Ashfordi, Nature dergisi ile yaptığı bir görüşmede şöyle söylüyor:

    "Fizikçilerin şu andaki bilgi düzeyi düşünelecek olursa, bu tekillikten ejderhalar bile fırlayıp çıkmış olabilir, bunu bile inkâr edemeyiz."

    Yazarların görüşüne göre Büyük Patlama savındaki sorun bizim göreli olarak anlaşılır, tekdüze ve öngörülebilir evrenimizin tekillik adı verilen fizik ötesi bir çılgınlıktan kaynaklanmış olduğu. Bu pek de olası gözükmüyor. Öyleyse belki olaylar başka bir şekilde gelişti. Belki evrenimiz hiçbir zaman tekil değildi.

    Önerileri şu: Bilinen evren dört boyutlu bir kara deliğin olay ufkundaki üç boyutlu bir sargı olabilir. Bu senaryoya göre evrenimiz dört boyutlu bir evrendeki bir yıldızın kara delik olarak çökmesi anında var olmaya başladı.

    Bizim üç boyutlu evrenimizde kara delikler iki boyutlu olay ufuklarına sahipler; bir başka deyişle ''dönüşü olmayan noktayı'' belirleyen iki boyutlu bir sınır ya da sargı ile çevrelenmiş durumdalar. Dört boyutlu bir evrende ise kara deliklerin üç boyutlu olay ufukları olması gerekir. Önerilen senaryoda evrenimiz hiçbir zaman bu tekilliğin içinde olmadı; aksine olay ufkunun dışında, tekillikten korunur şekilde oluştu. Evren çökmüş dört boyutlu bir yıldızın kalıntılarının niteliklerinden biri olarak doğdu ve bu şekilde varlığını sürdürmekte.

    Araştırmacılar, anlamsız görünmekle birlikte bu fikrin uzay-zamanı tanımlayan en yeni matematiksel ilkelere dayandığının altını çiziyorlar. ''Büyük Patlama'yı kozmik bir seraba dönüştürebilmek'' için holografi gereçlerinden yararlanmışlar. Bu haliyle, oluşturdukları model uzun zamandır çözülememiş kozmoloji bilmecelerini de ele alıyor ve daha önemlisi test edilebilir öngörülerde bulunuyor.

    Elbette sezgilerimiz bildiğimiz her şeyin tek bir dört boyutlu kara deliğin olay ufkunda ortaya çıktığı fikrinden bir hayli ürküyor. Dört boyutlu bir evrenin nasıl görünebileceği hakkında hiçbir fikrimiz olmadığı gibi bu dört boyutlu ''anne'' evrenin nasıl oluştuğunu da bilemiyoruz. Ancak, diyor araştırmacılar, bizim yanıltılabilir insani sezgilerimiz üç boyutlu bir evrende evrimleşmiş durumda ve bize ancak gerçeğin gölgelerini gösterebilirler. Platon'un, mahkumların tüm yaşamlarını bir ateşin mağara duvarına yansıtılan titrek gölgelerini izleyerek geçirdikleri mağara benzetmesi ile paralelliklere dikkat çekiyor ve şunları yazıyorlar:

    ''Prangaları onları görebildiklerinden bir fazla boyutu bulunan gerçek dünyayı algılamaktan alıkoyuyordu. Aynen bizim dışımızdaki dört boyutlu evreni anlamadığımız gibi Platon'un mahkumları da güneşin ardındaki güçleri anlayamadılar. Ama en azından yanıtlar için nereye bakmaları gerektiğini biliyorlardı.''

    alıntıdır.
    6 ...