liseden kaçıp maç izlemeye gittiğimizi hatırlarım. okul müdürünün okulu ektiğimiz için kantine video odasındaki tvyi getirtiğini, derslerin maç esnasında iptal edildiğini hatırlarım. ümit davala asistiyle gelen ilhan mansız'ın uzatmalardaki altın golüyle yarı finale çıkışımızı hatırlarım. Hakan şükür'ün Güney kore maçındaki, kupanın en erken golünü hatırlarım. yıllar önce dünya üçüncüsü olmuş bu takımın, artık bir başarı elde edemediğini de hatırlar hayıflanırım.
ne güzel günlerdi be, sokaklara dökülüp, bir oluruz yolunda diye bayraklarla yürümemiz. keşke olsa yine izlesek!
edit: şenol güneş'in çocuk gibi hoplayıp zıplamalarını da unutmamak lazım.