2.
-
kışın ortasında tebdil i kıyafet gezen bir padişahın,
evine konuk olduğu bir köylünün ateş yaktığı sobasının başında vezirine dönüp,
"doğrusu şu ateş de 100 altın eder"
demesi ve oturup sonrasında birer çorba içmelerinin peşinden,
padişahın köylüye "borcumuz ne kadar" diye sormasıyla köylünün "100 altın" demesinin akabinde...
eee başlayacam şimdi tanım yapacam diye cümle kuramadım lan.
neyse işte adam 100 altın demiş padişah da :
"yuuuh demiş bizi mi kazıklıyon bir çorba bu kadar eder mi"
adam durur mu yapıştırmış cevabı :
"siz söylediniz; o ateşin pahası padişahım, çorbalar ikramımız"
demesi üzerine çıktığı söylenen söz.
edit : yazdım ama okuyanı bipsinler.