bazıları olayı çok farklı algılamış, zeka testinden falan bahsetmiş. arda buralara hakkıyla gelmiştir, atletico'da sınıf atlamıştır ama olaya barcelona açısından bakınca transferin aslı pek öyle değil. şahsım sıkı bir barcelona taraftarı olmakla birlikte yıllardır katalan medyasını da olabildiğince takip etmeye çalışırım. arda'nın transfer hikayesini şöyle özetleyeyim size de her şeyi türkiye medyasından duyduğunuz kadarıyla bilmeyin.
barcelona sezonu kapatıp xavi'yi gönderince bir orta saha oyuncusu aramaya başladı. ilk hedef pogba'ydı, alternatifleri ilkay, veratti, kondogbia gibi oyunculardı. arda'nın a'sı geçmiyordu o sıralar. tabi türkiye medyasında doğal olarak fazla dile getirilmedi bu olay. hatta bilen bilir türk asıllı ilkay'la anlaşıldığı haberleri falan çıkmıştı. neyse barcelona yönetimi seçime gidileceği için hem taraftarın gözüne girmek hem de xavi'nin boşluğunu doldurmak için oyuncu arayışına başladı. bakın yineliyorum arda'nın adı sanı geçmiyordu başta bu listede.
pogba'dan olumsuz yanıt gelmesi, ilkay'ın sözleşme uzatması, kondogbia'nın inter'e gitmesi ve veratti'nin de yüksek bonservis ücreti sonrası yönetimin elinde pek koz kalmadı. buna rağmen şimdiki başkanın en büyük rakibi laporta ise başkan olursam pogba barcelona forması giyecek vaadini öne sürdü. bu süreç esnasında arda'nın menajeri ahmet bulut arda'nın atletico'dan ayrılacağını söyledi ve bu da yana yakıla orta sahaya oyuncu arayan barcelona yönetimi için ilaç oldu.
transfer sezonunun başından beri listede arda'nın a'sı yokken birden luis enrique arda'yı çok istiyor haberleri türedi. her gün mundo ve sport'ta (barcelona'nın yarı resmi yayın organları sayılırlar) arda'nın enrique tarafından ne kadar istendiği haberleri türemeye başladı. çünkü arda o an piyasada alınması en kolay ve de en isimli futbolcuydu. ama arda'nın başka talipleri de vardı, hatırlarsınız psg ve ingiltere'den bir çok teklif var demişti ahmet bulut.
barcelona yönetimi elini çabuk tutmalıydı çünkü arda da elden kaçarsa seçime elinde transfer kozu olmadan girecekti ve karşısında laporta gibi çok güçlü bir aday vardı. arda'nın yüksek bonservis ücreti seçimden önce böyle bir transfer yapılması konusunda etik mi değil mi tartışmalarına neden oldu. bazı başkan adayları arda iyi oyuncu ama bu trasferin yeni yönetim tarafından yapılması gerektiğini vurguladı. şimdiki yönetim de şöyle bir yol buldu; atletico'yla yapılan anlaşma gereği arda 34 milyona barcelona'ya transfer olacak fakat 18 temmuzda yönetim değişirse 20 temmuza kadar arda transferinden vazgeçme hakkı olacak. bu durumda arda 4 milyon euro karşılığında seçime kadar başka takıma transfer olamayacak, ama yeni yönetim bu transferi istemezse arda'yı atletico'ya geri gönderecek ve kalan 30 milyon barcelona'da kalacak. her halükarda atletico bu transferden kazançlı çıkacak ve cebinden hiçbir ücret çıkmayacak yani.
şimdiki başkan bartemou'nun sürekli enrique arda'yı istiyor, arda'nın transferine onay vermeyen enrique'ye güvenmiyordur gibi açıklamalarının olması tamamiyle kendilerinin transferdeki başarısızlıklarını örtmek ve arda'yı aslında çok istediğimizden doğru bir transfer yaptık algısı yaratmak olmasındandır.
Yanlış anlaşılmasın arda'yı asla kötülemek gibi bir durumum olamaz bu benim haddime bile değildir ama barcelona açısından transferin gerçek yüzü budur. çoğunuz bu transferi türkiye'ye yansıdığı kadarıyla bildiği için de olayın iç yüzünü görmek sizde saçmalıyormuşum algısı yaratabilir ama bu sürecin pek medyamıza yansımayan bir yüzü de olduğunu bilmenizi isterim.
şunu da tekrar net olarak belirteyim; arda oynayamadığı dönemde başka bir takıma kiralık olarak gitmeyecek.
