silah ve mayın,, öldürmek için tasarlanmış, sadece öldürmeye yararlar,, yarar da ne kelimeymiş; akıllara zarar!
ateş ki elle tutulmaz, ama tutan da var, o ayrı.. bedenini ve aklını parayla değiş tokuş etmiş bir zavallı, hakiki bir fakir,, hem sirk cambazı değil miydi kendisi, ip üstünde yürüyor ve ateşi yutuyor hani, tüm marifeti işte buydu! olsun, yırtıp atın tuttuğunuz tüm notları,, bakın ne diyorum; - onun böylesine maharetli biri olması, ateşin, içine aldığı herşeyi yakıp erittiği, küle çevirdiği gerçeğini pek değiştiremez!
yine de bir gayret kalkmış, elinde kalan bu son marifeti kuşanıp aşk sözcükleri döşüyor sevdiğine;
- içimde aşkın soluk ateşi, sen, gecemin en alevli yıldızı!
ve her nasıl yapıyorsa, bunları söylerken ağzından tek bir daire olsun duman bile çıkmıyor
görüntüsüne baksan tam bir budala, yani aşık, siyah beyaz bir palyaço,
belki de safkan bir katil
kadının ondan geri kalırı yok
“yürek ister yakmak!” diye hıhlıyor uzaktan
aklınca körüklüyor ateşi
ama adam ateşle oynamayı bırakalı çok olmuş, alt tarafı benzin istasyonunda bir pompacı
alaycı sözlere karşılık tek bir kelime olsun çıkmıyor ağzından,,
kim bilir neler geçiyor aklından o an, bilinmez,, sadece başını öne eğmiş, büyük bir ciddiyetle deposunu dolduruyor kadının,