mevcut olmasından ziyade aranması, bulunduğunda da sahip çıkılması gerekir. Öyle kolay kolay kendiliğinden de gelmez.
Son zamanlarda bunu çok arayan oldu. iş hayatında genelleme yapıp etraftaki insanlar sorgulandığında toplanan veriler çok can sıkıcıdır. çalışanların çoğu huzur kelimesini kendi sözlüklerinden silinmiş, anlamını kaybetmiş, hatta anlamının ne olduğu bile aşikar bazılarına.
Günümüz meslek hastalıkları türemiş, tükenmişlik sendromunun karşılığı olan huzursuzluk insanı yavaşça içten içe kemirip bitirmiş ama kimse dikkat etmemiş. Yoğun stres, negatif çalışma koşulları, densiz insanlar müdürler vs. iş tatminsizliğini ve huzursuzluğu da akabinde getirirken çoktan geç kalındığında uyandığınız zaman "evet, artık ben de sıyırdım" diyenlerden olmaktan başka çare (çare kelimesinin kullanımı bile yersiz ve ters) kalmamıştır.
Ekmek uğruna isteksiz bir şekilde satılır, ya da daha fazlası için. çok değerlidir ve insanın mutluluğuna, kısacası pozitif biri olmasının temel nedenidir. Mutlu olmak gibisi var mı? para uğruna değil de huzur uğruna çalışmak gerekmez mi? ve bunun için de çabalamıyor ise insanoğlu için yaşamın anlamı kalır mı?