başörtüsü dememek,diyememek için uydurulmuş kelime.
nitekim başörtüsü dendiği anda bu konunun Allah'ın açık seçik emri olduğu ortaya çıkacaktır,birtakım insanların bunu gölgeleyebilmek ve konu dışı hale getirebilmek için kavram kargaşası üretmesi gerekecektir,türban kelimesi de bu kargaşa isteğinin uzantısı bir kelimedir.
Kur'an-ı Kerim bir fihrist kitabı değildir,bir tarif kitabı değildir,bir tanım kitabı değildir.Kur'an-ı Kerim,bize Müslüman olmanın yolunu açan hidayet rehberidir.Lakin bir yolun açılması,o yolun rahatlıkla,engellere takılmadan yürünebileceği anlamına gelmez.Kur'an-ı Kerim Allah kelamıdır ve bir ifadeyle birden çok anlamı da kastediyor olabilir,görünen tek bir zahiri anlamı da olabilir.Kur'an-ı Kerim'in neyi ifade ettiğini en kolay ve en sağlam yoldan anlayabilmenin tek yolu,Hz.Ayşe'nin ifadesiyle"yürüyen Kur'an"olan Hz.Peygamber'in hayatındaki uygulamalara bakmaktan geçer.Kur'an-ı Kerim sayesinde önündeki engelleri kaldırma imtiyazına kavuşan Müslüman,Resulullah s.a.v.'in Kur'an-ı Kerim'in hükümlerini nasıl uyguladığını da bi-hakkın öğrenerek yolu tam manasıyla yürünebilir kılabilir.Ama Hz.Peygamber s.a.v.'in sünnetini,yani O'nun Allah c.c. aracılığıyla bize taşıdıklarının pratik hayattaki yerini görmeden ve uygulamadan islami bir çerçeveye ulaşabilmemiz imkan dahilinde değildir.
Peygamberimiz s.a.v.'in hanımları elbette ki bu konuda en sağlam ölçüdür,Onların nasıl tesettürlü oldukları da ayan beyan ortadadır,hiç de kavram kargaşasına yol açmayacak derecede..
Netice-i kelam,tesettür Allah c.c.'ın açık bir emridir,bu emrin icrasının mahiyeti de gayet nettir.türban gibi sulandırılmış kavramlar,bizim başörtüsüne başörtüsü demememizi gerektirmez.