hak edenin hak ettiği gibi nitelendirilmesidir. ne yani? hitler "inancını" yaşamıyor muydu? kendi halinde samimi müslümanlar "inançlarını" yaşamıyorlar mı? ışid "inancının" gereğini yapmıyor mu? haçlı seferlerini yapanlar, yaptıklarının "inançlarına" uygun olduğunu düşünmüyorlar mıydı? pastafaryanizm de bir "inanç" değil mi?
velhasıl, yapılan bir şeyleri "inançla" izah etmek o şeyleri haklı çıkarmaz. yobaz ister öyle inandığı için yobazlık yapsın, ister başka bir sebeple yapsın, farketmez, yine yobazdır. yobaz tabiri tartışmaya açık bir tabir değildir. sebebi şurada izah ediliyor: (bkz: yobaz tabirinin tartışmaya açık olmaması)
işte klasik "efendim önce laiklik nedir onu tartışalım", "efendim önce masa nedir onu tartışalım", "efendim önce bilmem ne nedir onu tartışalım" ayaklarının diğer bir versiyonuyla karşı karşıyayız. bu takım bir tek kendilerini pek akıllı sandıkları için (bkz: yobaz ve zeka) hep bu kavram çarpıtma silahına sarılırlar. ancak bunların ne mal olduğunu anlamamış kişiler bunlarla kavram tartışmasına girer.
yobaz yobazdır. biz "yobaz" dediğimizde herkes kimi kastettiğimizi pek iyi anlar. kendinize "yobaz" denmesini istemiyorsanız yobazlık yapmaktan vazgeçin.