yaşanmış diyalog: yer.. sivas-yozgat karayolunda seyr halinde olan ....turizmin otobüsündeki 51 52 53 54 numaralı koltuklar
horlayarak uyuyan bıyığından adam asılır amca aniden kesif kokudan dolayı uyanır etrafına bakınmaya başlar, muavinden su ister, suyu içince daha iyi koku almaya başlar tekrar uyumayı denese de 5 dk. sonra dikelir çayırağzı uşağı gibi etrafına bakmaya başlar sonra yere eğilir bakar bakar tekrar eski pozisyonunu alır. bi daha yere uzanır gördükleri bir çift ayakkabının topuğuna basan ayaktır üstelik hacı amca prototipinde bir insandır ve kendine yaklaşan tehlikeden habersiz uyku halinde seyehat etmektedir
bıyık amca-(dürterek) pişüüüv hişüüüvv leeyynn
hacı baba- ıhmmm ıhmm höee..
bıyık amca-la giy ayakkabını lan burnumuz düştü.
bozuk atan hacı- ıhhmm tamam... horrr
hacının yanındaki genç(benim arkam)- yandık abooov
hacı baba itiraz etmeden olayı kabullenir ama yine de giymez ayakkabısını, uykuya dalar. arkamdaki çocuğa en içten dileklerimle acıdıktan sonra peçeteyi ağzıma kapayarak yozgattaki dinlenme tesisine düşmek için dakikalar saydığımı belirterek bu bahsi kapatırım.