nasıl da 3 ayların etkisinde kaldığını haftalar sonra anlayan bünyenin başından geçen olaylar...
sahur vakti, balkonda karpuz peynir keyfi yaparken gözüme ilişen karşı komşunun kızı çamaşıları asıyordu. renkliler ile beyazları bir yıkamış olmalı, babasının donu adeta kevgire dönmüş gibiydi, ne kadar da pratik bir hatundu... enfes...
sigaramı henüz söndürmüştüm ve bu manzara karşısında kayıtsız kalamazdım; tekelden aldığım çakma havana puromu zulamdan çıkarmış, şehvetle içime çekiyordum. duman da çıkmıyordu pezevenkten. neyse ki bunu dert etmemiştim. asıl mesele karşı komşuydu.
her komşu gibi o da ıslak donları en arkadaki ipe asıyordu ve ben gördükçe çıldırıyordum adeta, aman tanrım! babasının külodunun ağı yırtılmıştı resmen! ve ben hayretler içindeydim, demek ki sağlam salıyordu...
dudaklarımı kemirmeye başlamıştım, en sonunda dayanamayıp ayağa kalktım. o da ne! ayağıma karpuz çekirdeği yapışmıştı, sırası mıydı ki bunun?! eğilip çekirdeği çıkardığımda ise artık karşı komşu balkonda değildi, iri göbekli, atletinden taşan göğüs kıllarıyla, nöbet değişimini sanırım babasına bırakmıştı...
ne göbekti ama... balkondayken bir balkon daha vardı adeta;
balconception...
purom bitmek üzereyken, hala adamı izliyordum ve o an sütyen giymediğini farkettim... yoksa o kılları başka izahı yoktu.