ali osman : bugün birileriyle bir görüşme yaptım
murat: hangi birileriyle ?
ao: bu devran denilen adamın patronuyla
m: devranın patronuda mı var ?
ao: varmış
m: ne istediler ?
ao: senin tanıklıktan vazgeçmeni
m: sen ne dedin ?
ao: konuşurum dedim
m: ee
ao: işte konuşuyorum
m: hayatta olmaz
ao: dur öyle hemen...
m: hayatta vazgeçmem
ao: oğlum bir dinle
m: yok konuşulucak bir şey yok
ao: dinlesene yahu
m: neyi dinleyeceğim ya teoman abimi öldürdü o herif karaca nın haline bak. o alçağın o şerefsizin yanına mı kalıcak yaptıkları
ao: hayır ama karşıda kimlerin olduğunu bilmiyorsun adamlar çok güçlü çok karanlık. kim vurduya mı gitmek istiyorsun evladım
m: bpşuna konuşmayalım hiç
ao: inatçılık yapma bu alemi tanımıyorsun daha mahkeme kapısına varmadan yok ederler adamı dinlerler mi seni belki
m: belki seni dinlerler nede olsa eski mafyasın.
ao: ne dedin sen
m: mafyasın dedim
ao: ne diyon ulan sen ağzını topla ağzını kim söyledi sana mafya olduğumu ben mafya değilim hiçbir zamanda olmadım benim arkadamda polis yoktu milletvekilim yoktu ben ne uyuşturucu ne silah ne fahişe sattım. ben işimi tek başıma gördüm. düşmanlarımla tek başıma hesaplaştım. ve yaptığım herşeyin bedelini ödedim. sen kim oluyosun da sen kim oluyosun da ... ( ali osman hastalığı nedeniyle lafını unutur.)