dikkat ederseniz ramazan başından beri gerek basında, gerekse şirin mahallelerimizde hiçbir kardeşimizin ne bir kolunu kemirdiler ne de kimsenin boynundan öpmeye kalktılar. toplumdan umarsız bir çocuk gibi uzaklaştılar, uzaklaştılar ve uzaklaştılar. belki niyetli değillerdi, sahur iftar bilmezlerdi ama saygı onların işi idi. he mesela şehre inecekleri zaman(olur ya fatura falan yatırmak gerekir) ağızlarından damlayan kanları güzelcene siler kimsenin canını çektirmezlerdi. evet, hastanelere gitmezlerdi, kimisinin kafası yarık kimisinin ise belden aşağısı yok, neden mi? bilirlerdi ki oruçlu biri hastaneye geldiğinde kendisinden dolayı sıra beklemesin.
--spoiler--
ramazandaki en severek yaptıkları aktivite ise pişmemiş dana antrikot ile nihat hatipoğlu izlemek.
--spoiler--