Öğrenci işleri personal alımında en büyük kriter nemrut suratlı olanları bulup onları seçmektir.
Gereksiz bir bıkmışlık ve surattan asla yok olmayan "senin ben amına koyim" ifadesi ve talep edilen işi bir şekilde yapmamak ve zorluk çıkarmak için sürekli yanında şeytanını tutmak, o binadan kimsenin memnuyetsiz bir şekilde çıkmasına izin vermemek gün boyu insanın aklına geldikçe sövmesine sebep olmak yegane ilkelerenden biri.
Bunların en kıdemlileri götlerinden prosedür uyduranlarıdır. Heh işte onlara dikkat edin. Öyle bir yalan dolan sokarlar ki resmi işlemlerde dese ki senin adın bu değil şu, kendi adından şüphelenirsin. Bunların en büyük zevki ellerinde mevcut hiçbir iş yokken öğrenci belgesi vermeyi reddetmek ya da mümkün olduğunca anandan emdiğin sütü burnundan getirerek o belgeyi sana anca o şekilde vermektir.
Kıçı kırık bir kağıt lan numarayi girip entera basacaksın hayır sen eriniyorsan çekil ben yaparım amk. Gören de ingiltereye vize veriyor sanır. Hayır başvursam yeşil pasaporttan vizeyi daha kolay alırım ingiltereden adamlar senin kadar naza çekmiyor.
Işte insanların kendini önemli hissetme çabası. Bensiz hiçbir işini halledemezsin işte nihahahahahah nidaları atıyor kendince içinden.
2 sene önce daha yeniyiz tabi ortamlarda gittim belge istedim 2 tık tık bi enter hadi eyvallah bu yani yapacağı. Bana demez mi, sen daha önce öğrenci belgesi almışsın bir dönemde 2 kere belge alınmıyor.
Dedim, nerden çıktı bu? Benim halletmem gereken resmi evraklar var ve bu belge gerekli ve siz de okul olarak bu belgeyi vermekle yükümlüsünüz. Yok iste yukarıdan yazı geldi yönetmelik böyle bik bik bik konuştu.
Dedim tamam getir yönetmeliği okucam amk (amk dedim ama icimden.) Ya yönetmeliği getirin okuyayım öyleyse tamam derdimi başkasıyla çözerim ya da sizi şikayet edeceğim dedim.
Ben böyle diyince adam kimliği geri aldı ve usul usul numaraları girdi ve öğrenci belgesini verdi.
Sonra ne mi oldu?
Sonra da Birbirimizi en içten dileklerimizle uğurladık. (Evet, bunları da içimizden yaptık tabi.)
