dün bir kız arkadaşımın jipi oldu. oldu dediysem 3d yazıcıdan çıkartmadı. babası almış. en aşağı 250 binlik araç. şak diye nakit almışlar. ulan 170x250'lik halıyı şak diye alamayan insanım. bunlar, uzaktan akraba olur. ailesiyle bize akşam yemeğine gelmişler. yemek sonrası, gel gezelim dedi. tamam deyip araca bindim. arkadaşını almak için ultra lüks bir siteye gittik.
- recruit, sen arka koltuğa geçsen de begüm önde otursa olur mu? dedi.
yok artık, istersen bagaja geçeyim diyemedim. olur tabi deyip arka koltukta begüm'ü bekledim. yola çıktıktan bir süre sonra d&r görüp durduk. jipi olursa, bir şarkıcının(adını vermeyeceğim) bir parçasını dinleme hep hayali varmış. şak diye gidip aldı. indirim kovalamak yok internetten indiririm demek hiç yok. benim böyle bir hayalim yok. şayet olsaydı, hayalimde bile fakir ve korsan işlerin içindeydim.
o gece abuk subuk şarkılarla istanbul turu attık. ön taraf koparken, ben arkada numaradan tebessüm ile eğleniyor görünüp neden burada olduğuma dair sorgulamalarla boğuşuyordum. sonra, sosyete mekanı olan eğlence yerine geçilecekti. işim var deyip güç bela sıyrıldım. işin kötü yanı geri dönüş yolu otobüsle olacaktı. nereden bakarsan en aşağı 1 saatlik yol. oh olsun! ne bok işin vardı gezecek?