yasal açıdan ilginç bir durum doğmasına sebep olan ayettir.
şöyle ki yasalarımıza göre kadın dövmek yasaktır. diğer taraftan yine yasalarımıza göre bir kişiyi dininin gereklerini ve ibadetlerini yapmaktan alıkoymak da yasaktır.
yukarıda da izah ettiğimiz gibi (bkz: nisa 34/#28296396) kadın dövmek, şartlar oluştuğunda müslüman erkeklerin üzerlerine farz olduğuna göre, söz konusu yasaların hangisi uygulanacaktır? tabi ki birincisi uygulanıyor ama bana kalırsa müslüman erkeklerin diğer yasayı bahane ederek, söz konusu yasanın iptali için anayasa mahkemesine başvurmaları icap eder. anayasa mahkemesi o yasayı iptal etmezse aihm'ye başvurulabilir. çok ilginç bir dava olur doğrusu!..
ama nerede o din gayreti? nerede o taşak? yahu allah emrettiği halde kadın dövmeniz engelleniyorsa, bunun türbanın yasaklanmasından farkı nedir? hani "yetişin komşular zulüm var" çığlıkları?
özellikle türbanlı kadınları meydanlarda görmek istiyorum. "kocalarımızın şartlar oluştuğunda bizleri dövmesi farzdır. dayak yasağı kalksın" diyerek gösteri yapmaları gerekmez mi?