gördüğüm her rüyayi elimde olmadan kontrol ettiğimden ve zaten normal rüya göremediğimden arada bir başima gelen şey. özellikle uyanmam gereken saate yakınsa saçma rüyaları değiştirmeyip amaaan senle mi uğraşcam deyip uyanıyorum. kendimi bilinçaltimin akişina bırakacak kadar bile dayanamıyorum.
en son bir doksanlik 130 kiloluk her gün gördüğüm aşiri esmer ve aşırı sakallı bir erkeği siyah gelinlik ve siyah çiçeklerle bana doğru koşarken gördüm. yaşam enerjimin hızla aşaği doğru çekildiğini hissettim.
o yeri göğü titreterek eteklerini savura savura bana doğru koşarken gün içinde yaşadiğim olaylari gözden geçirdim. bu kadar travmatik sonuçları olacak ne olabilirdi? aslında bir yanım sonunu merak etmiyor değildi, ama hayır henüz hayata bu kadar güçlü tutunamamıştım.
belki de tek bir açiklamasi vardi. hızlıca yorganı kontrol ettim. hayır herhangi bir yerden soğuk almıyordum. siyah gelinlikli yiğidom bana doğru koşmaya devam ediyordu. alarmımın horoz sesini duymak istemediğimi fark ettim. belki de tam iki metre kala uyanıp alarmımı kapatıp rüyama devam edebilirdim. değer miydi? Gerçekten bu kadar merak ediyor muydum? Kahretsin, keşke gözlerimi kapatıp 'noldu, noldu sonunda bana da söyle' diyebileceğim bir rüyadaşim olsaydi.
hayat bazen çok zor ve anlamsızdı. yalnızlık böyle bir şey olmalı dedim ve uyanmaya karar verdim. oysa lanet olmasın ki, mütemadiyen, mütemadiyen ve mütemadiyen, fevkaladenin de şeyinde olarak, ben hep yalnızdım, rüyalarda yalnız...