her milletvekilinin aşiret ağası olduğunu zannedenler, özellikle de memur ve akademik kökenli milletvekillerinin maddi olarak nasıl zorlandıklarını bilmeyenlere batan ve batacak olan maaştır. milletvekilleri seçim bölgelerine sık sık ziyaretlerde bulunmak ve mecliste hergün onlarca gelen misafirlerini kendi cebinden ağırlamak zorundadır. bütün bunların yanında milletvekillerinin ayrı gider kalemleri de bulunmaktadır. zengin ile fakir arasındaki uçurum bir milletin kararlarını alan meclisin üyelerinin aldığı fazla maaşla alakalı değildir. milletvekili olanlar hayatlarındaki diğer görevlerden istifa ederler, o hayatlarındaki gelirlerinden feragat ederler. her milletvekilini zengin zanneden yurdum emekçisi, sosyal adaletsizliği burjuvadan değil milletvekili ve üst düzey memurlardan bilmeye kendini adamıştır adeta. 550 kişinin maaşının devlet bütçesinde ne kadarcık bir paya sahip olduğunu görmezden gelir bunlar. onlara göre siyasetçi her şekilde eleştirilmelidir, siyasetçi bir kere şerefsizdir ve para ile olan tüm ilişkisi kirli olmalıdır. siyasetçi hep kendisini düşünendir ama sorulmaz neden harika bir akademik kariyeri olan, ailesine vakit ayırabilen, mutlu yaşayan bir insan gelir alelade bir milletvekili olur? neden olduğu çok basit, orada bu milletvekili maaşına takan dangalaklar oturup da devlet kararlarında söz sahibi olmasın diye. amerikada dolar milyarderleriyle sponsor olup senatör olunabiliyorken, yurdumun köyden çıkıp milletvekilliğine yükselen insanına hain, dolandırıcı ve para yiyici damgasını yapıştırmak fiş almayıp devletten vergi kaçırmanın ilk halkasında yer almanın dayanılmaz hafifliğini içselleştirmiş halkıma kolay gelmektedir çünkü.