dolmuş

entry96 galeri
    19.
  1. süper diyaloglara ev sahipliği yapar bu naçizane sarı toplu taşıma araçlarımız;

    yer: taksim - bostancı dolmuşu
    tarih: 10 Ocak 2008 perşembe
    saat: 00:30 civarı

    yerleşme planı:

    dolmuşun en arka koltuğu (sol baştan):
    arkadaşım - ben - (o an için boş) - mersin'li selim (6600'ı var)

    orta koltuk (sol baştan)
    sapsarı kıvırcık saçlı bir kız - onun 9.5 metre boyundaki erkek arkadaşı - her yanı dövmeli punk bir kız

    ön koltuk
    soför - mülayim bir genç

    çekim 1! ses, ışık kamera veeeeeeee motoooooor

    dolmuşun içinde korkunç bir sessizlik hakim ve bu sessizlik mersin'li selim'in telefon konuşması ile adeta yok oluyor.

    ms - aloo aşkım? bebeğim? canım evine varınca beni ara tamam mı bi tanem ben seni merak ederim. seni çok seviyorum. hadi, unutma ara beni.

    bu sıra ben arkadaşıma dönüp "hikorikihokikiriki" şeklinde bir bakış atıyorum. öndeki sarışın kıvırcık saçlı kız dönüp ms'ye garip bir bakış atıyor.

    çekim 2! ses, ışık kamera veeeeeeee motoooooor

    birden bire dolmuşun dışında oradaki dolmuşçu amcalarla konuşan uzun boylu ve oldukça güzel, sade giyimli, uzun kumral saçlı bir kız beliriyor. kız dolmuşçu amcaların yönlendirmesiyle bizim dolmuşa benim ve ms'nin yanına oturuyor. dolmuş hareket etmeye başlıyor. hepimiz paralarımızı uzatıyoruz. fakat punk olan kız dolmuşa en son binen kızın "şunu uzatır mısınız" talebine pis bir bakış (gözler baygın ağız hafif açık) ile parayı alıyor, uzatıyor. dolmuş yola koyuluyor.

    aradan 10-15 saniye geçiyor;

    ms - afedersiniz siz çiftehavuzlar'da mı oturuyordunuz?
    kız - ee şey kem küm
    ms - ben hep dolmuşa binerim de sizi sanki daha önce gördüm ondan sordum
    kız - (bozuk bir türkçe ile)şey ben almanya'dan bugün geldim
    ms - aaa hangi şehir?
    kız - (hatırlamıyorum ne dedi ama bir şehir işte almanya'da)
    ms - nasıl sevdin mi türkiye'yi
    kız - ehihiekeihiki zaten önceden de gelmiştim
    ms - haa yani demek o yüzden ben sizi tanıyorum (bkz: kıvır)

    önde oturan kız az önce "aşkım seni seviyorum" şeklinde telefon açmış selim'e dönüp epey pis bir bakış atar. erkek arkadaşı uyumuş, kafası öne düşmüştür, punk olan kız kulağında walkman olduğu için olaylardan habersizdir.

    ms - bu arada ben selim (daracık dolmuşta abuk bir el uzatma hareketi ile bu girişkenliğini süsler)
    kız - ben de tuana
    ms - ben sizi cidden görmüş olabilirim önceden çünkü ben şahsen (bkz: reklamlar) böyle birden insanlarla konuşmam normalde
    tu - ehihiehihi

    adam saniye kaybetmez

    ms - peki türkiye'de ne yapıyorsunuz?
    tu - staj yapmaya geldim
    ms - aaa ne güzel ne üzerine?
    tu - sosyoloji psikoloji ve alman dili okudum, onunla ilgili bir şey
    ms - hmmm insan bilimi yani (bkz: kültür akıyor)
    tu - peki ya siz?
    ms - galatasaray üniversitesinde okuyorum. avrupa birliği üzerine master yapıyorum.
    tu - ne?
    ms - avrupa birliği. sen daha iyi bilirsin gerçi (bkz: mizahkar)
    tu - ehihiheik

    yine zamanı çok iyi değerlendiriyor

    ms - esasında şu anda evde tez yazıyor olmam lazımdı
    arkadaşım - (fısıldayarak) tez'e ne hacet burada da yazıyorsun ya.
    ms - ama hayatı da yaşamak lazım tabii değil mi? (bkz: bi kerecik versen)
    tu - evet öyle
    ms - şahsen bence her yaşın ayrı güzelliği var sınırlarını çok aşmadan her şeyi yaşamak yapmak lazım

    bu sırada omuzumda bir el hissettim. evet o el bizim selim'in kıza attığı kolun uzantısıydı. hayır işin garibi kız da pek cana yakın çıktı...

    tu - tabii ama herkese göre değişir bu
    ms - heheheheh! evet (bkz: ne güldün)
    tu - mesela bir çok insan yaşıyor bazı şeyleri eee şey oluyor eee... eee
    ms - anladım tecrübe
    tu - ay hayır değil...
    ms - hah buldum deneyim! (bkz: zehir gibi)
    tu - ay hayır o da değil neyse bulamadım...
    ms - o zaman ben sizi tebrik ediyorum (o el bir kez daha bit kadar dolmuşun içinde domalmış bir şekilde kıza uzatılır, el sıkışılır) (bkz: temas)

    öndeki kız bu sefer selim'i oyacakmış gibi bakar. fakat selim gemi azıya almıştır, tam yol ileri ilerlemektedir, iskele sancak umru değildir.

    ms - burada yanlız mı kalıyorsun? (bkz: kim tutar seni)
    tu - ailemle kalıyorum babam alman annem türk benim. onlar türkiye'de yaşıyor.
    ms - ben şahsen mersinliyim, ailem orada, ben buradayım (bkz: bekar evi)
    tu - ehiehihihik (bkz: ota boka gülmek)
    ms - nerede oturuyorsun?
    tu - fenerbahçe stadı ile çiftehavuzlar arasında... unutuyorum hep adını
    ms - höhahörkah kah kah! (bkz: noluyoruz be)

    öndeki kız bu sefer "ebeni!.." dermişcesine bir bakış atar. bu sırada ben, arkadaşıma dönüp;

    ben - şu herifin sevgili evine varmadı mı hala? arasa ya...
    svdc - şşş hiheheoheohök

    ms - direkt eve mi gideceksin (bkz: orala bile razıyım)
    tu - evet daha bu gün geldim ya yorgunum
    ms - gece vakti yalnız yürüme evine istersen ben seni bıra...
    tu - ben sana telefonumu vereyim? (bkz: oha ne olduk birden yahu)
    ms - yaz benim numaramı 0532 6xx xx xx
    tu - tamam, çaldırayım seni

    ms'nin cebi çalar. ama çaldıran tuana'dır.

    ms - tuana nasıl yazılıyor?
    ben - (fısıldayarak) nasıl yazıldığını senden iyi bilen yoktur bence
    tu - t u a n a
    ms - bak! (telefonu göstererek) böyle mi?
    tu - ehihihik evet

    bu sırada dolmuşçu amca dolmuşu durdurur, tuana'nın ineceği yere gelmişizdir.

    tu - tanıştığımıza çok memnun oldum
    ms - ben de

    şap şup

    kız dolmuştan iner ve selim ona hang loose el hareketi ile ara beni işareti yapar. dolmuş hareket ettiği anda da telefonuna tekrardan sarılır birilerini arar fakat aradığı kişi telefonunu açmamaktadır. eğer aradığı kişi kız arkadaşı ise tahminen o da diğer dolmuşta hans ve arkadaşları ile anal seks yapıyor dolayısı ile telefonu açamıyor olabilir. (bkz: ben yapabiliyorsam o da yapabilir psikopatlığı) selim mesajlar yazar telefonlar açar ama anlaşılan aradı her kim ise ona ulaşamaz. punk kız dolmuştan iner. ardından kıllanan sarışın ve erkek arkadaşı hulk dolmuştan inecektir. sarışın kız dolmuşun durduğu andan tahminen biz dolmuşla gözden kaybolana kadar dolmuşu süzer. sonra en öndeki çocuk yine dönüp herife pis pis bakarak iner tahminen "ulan dolmuşun önünü kaptık diye sevinirken taş gibi karıdan olduk" diye düşünmektedir. biz de tesadüfen selim ile aynı yerde dolmuştan ineriz ve dibinden yürüyerek "hadi kız arkadaşı arasın bakalım ne olacak" modunda maceracı duygularımızı pekiştirmek isteriz. fakat selim o kadar hızlı yürür ki ona yetişmek çok riskli olacaktır. haliyle selim'in de bir an önce eve gidip durumu birilerine anlatmak ya da tez elden asılmak gibi ihtiyaçları vardır.

    ve selim sisli bir gecede beyaz karanlıkta kaybolur
    0 ...