evren ve içindeki zavallı bir nokta olan dünya, bir kaos ve felaketler yumağıdır. evrenin her köşesinde dünyayı saniyesinde atomlarına ayırabilecek büyüklükte kaotik felaketler ve olaylar yaşanmaktadır. süper novalar, kara delikler, gök taşları, ölümcül uzay radyasyonu, gezegen çarpışmaları, galaksi çarpışmaları, nebulalar evren tam bir korku filmini andırıyor. dünyaysa büyük tesadüfler sonucu ve son birkaç yüz bin yıldır büyük bir felaket görmediği için kompleks bir yaşam zinciri oluşturabildi. ama bu dünyayı ve evreni mükemmel kılmaz. insanlığı incelediğimizde genetik aktarımla geçen ve her biri evrimin bir hatası olan kalıtsal hastalıklar bile mükemmel bir yaratılışın değil kaotik ve tesadüfi bir oluşumun kanıtıdır. örneğin apandist organına bakınız ! apandist hiç bir yararı olmayan aksine patladığında insanı öldürebilecek bir organdır. ben bu organın az daha kurbanı oluyordum, çocukluğumda 8 saatlik bir ameliyatla beni ancak kurtardılar patlamış apandisten. kan değerlerimdeki toksin ölümcül miktarlara çıktı. peki inandığınız müthiş tanrı pandist denilen gereksiz ve böylesine bir saatli bombayı neden vücudumuza koydu ? apandist eski otçul atalarımızdan bize bir miras. tamamen selülozü iyi sindirmek için, ama biz otlayan atalarımza nispeten evrimleştik ve bu organ gereksiz bir hal aldı. ya da örneğin 20 lik dişlerimiz ? tamamen çene yapısı daha geniş olan primat türü atalarımızdan bize kalan bir özellik. hiç bir işe yaramıyor habere iltihaplanıp ağrı yapmak dışında... çene yapımız evrimle değiştiği için genellikle insanların ağız ve diş yapısı bu denli yamuk ve çarpık oluyor ! hani nerede mükemmel yaratılış ? şimdi çıkıp bunlar sınama diyecekler olacak... müslüman kardeşlerde küfür etmeden önce düşünsün bunları ama önce cehennem ve çocukluktan beri kendilerine anlatılmış dogmaları bir kenara bıraksınlar... yoksa ana avrat sövmek dışında hiç bir söz söylemezler bilim karşısında...
