yıllar önce ev arkadaşlarımdan birini balkonda taşa otururken bulmuştum. hani böyle kapı kapanmasın diye dışarıdan büyükçe bir taş bulup koyarsınız ya önüne, işte öyle alelade, yamuk yumuk bir taş.. bizimki de yerde iki büklüm taşın üzerinde durmaya çalışıyor.
- hayırdır canım, ne yapıyosun sen orda?
+ uf sorma ya, yine kabız olmuşum da.. (bu arada kendisi yakın çevremizde sık sık kabız olması ile bilinirdi)
- eee, ne alaka?
+ e işte hedehödö dedi ki bana, mısır ye, su iç taşa otur. sırayla hepsini yaptım, şimdi de taşa oturuyorum.
- ya saçmalama, kandırmışlar seni, hasta olursun kalk şurdan.
+ dur yaa, biraz daha oturayım.
kulakları çınlasın, kız o kadar saftı ki, sık sık buna benzer şakalara kurban giderdi maalesef.