Türkiye şartlarında güvenilirliği düşük olan sınav. en azından kendi adıma bu düşünceye sahibim. son sınıf öğrencisi değilken, dersaneye gidenleri, konular hakkında yorum yapanları, sınav hakkında sürekli konuşanları duyduğum zaman tek yaptığım duymazdan, duysam da anlamamazlıktan gelmekti.
sene başında işin ehemmiyetine varmak, belli bir programa dahil olmak, bir düzen içerisinde bu sınava hazırlanmak amacıyla dersanaye kayıt yaptırdım. Tüm sene boyunca dersane ile ilgili görüşlerim tamamen değişti. 23 yaşında bir insanı dersaneye gideceksin diye bir kalıba sokmaya çalışmak boş ve gereksiz di. tabi ki bunu onca parayı bayıldıktan sonra söylemek saçmalık ama yine de durum bu sekilde.
2010 kpss soruşturması ile ilgili haberleri büyük bir dikkatle takip ettim. hakları çalınan ve onların haklarını çalarak bir yerlere gelmiş ve paralar kazanan insanlar vardı ortada. benim de sıfatım hakkının çalınması için aday adayı olmaktı dersaneye ilk yazıldığımda. bir süre sonra orayı da bıraktım bazı sebeplerden dolayı.
4 yıl lisans eğitimi aldıktan sonra öğretmen olduğuma inanmayan sistem bununla yetinmeyip kimin daha iyi bir öğretmen olduğunu ölçmek değil de kimin ezberinin daha iyi olduğunu ölçmek adına bu engeli koyuyor karşıma. bu güvensiz ülke ortamında, incirin hangi bölgede yetiştigini, matrakcı Paşa'nın sarayda ne iş yaptığını bilmem gerekiyor.
iyi ezberlersen iyi öğretmesin temeline oturtulmus bir sınav olması mı yoksa senin yerine kimin adamları atanacak korkusu mu bilmem, bir şeyler beni rahatsız ediyor. ben ne mi yapıyorum ? geometri öğrenmeye, dağ ova isimleri ezberlemeye çalışıyorum. bunları öğrenince mükemmel bir ingilizce öğretmeni olacağıma inancım tam.