eski sevgiliyi özlemek

entry813 galeri
    17.
  1. >Düşlerin gerçeğe, gerçeklerinse düşe dönüştüğü bir
    >yaşam özlüyorum. Yaşamaktan
    >bunalmıyorum, bunalımı yaşayıp, bunu kendime ait bir
    >yaşam biçimine
    >dönüştürüyorum.
    >
    >Sanırım bütün sorunum özlemekle ilgili. Keşke
    >"yaşlanmaya başladım, o yüzden
    >geçmişi özlüyorum" diyebilseydim. Zerre kadar
    >özlemiyorum geçmişi. Geçmişe dair
    >ne varsa silindi hafızamdan. Ben geleceği özlüyorum.
    >Belki de hiç
    >yaşayamayacağım geleceğime dair özlemlerim. Asıl
    >sorunda burdan başlıyor zaten.
    >Geleceğin olmayacağını biliyorum. Olmayanı, olma
    >ihtimali bulunmayanı özlüyorum.
    >işte bu özlem koyuyor insana...
    >
    >Beni koyup gitme
    >Ne olursun
    >Durduğun yerde dur..
    >Kendini martılarla bir tutma
    >Senin kanatların yok
    >Düşersin, yorulursun
    >Beni koyup gitme
    >Ne olursun...
    >
    >Duvarda gölgeler ve o görüntülerle çarpışmak yoruyor.
    >insanlar gerçek değil
    >artık, mekanlar gerçek değil. Belki de o yüzden
    >sevmiyorum ana caddeleri,
    >ışıltılı alışveriş merkezlerini, konforlu mini sinama
    >salonlarını. Flimlerin
    >değeri düşüyor oralarda, filmler hırpalanyor. Ruhumuz
    >bütün "sakıncalı" kareleri
    >sansürlüyor, makaslıyor, yalnızlaştırıyor. Sansürlü,
    >makaslı, yalnız bir yaşam
    >bu benim yaşadığım ve yalnızım işte yine...
    >
    >Şaşırmıyorum aslında, böyle olacağını çok öncesinden
    >biliyordum. "Boş durmadım,
    >savaştım. Savaştım ama yenildim. Yenildim ama
    >ezilmedim" diye kandırmayacağım
    >kendimi. işte itiraf ediyorum; ezile ezile, hırpalana
    >hırpalana yenildim.
    >Yenildim işte ötesi yok..
    >
    >Bir deniz kıyısında otur
    >Gemiler sensiz gitsin bırak
    >Herkes gibi yaşasana sen
    >işine gücüne baksana
    >Evlenirsin çocuğun olur
    >Sonun kötüye varacak
    >Beni koyup koyup gitme
    >Ne olursun...
    >
    >işte bu yüzden korkuyorum ana caddelerden. Deniz
    >kenarlarını seviyorum, salaş
    >meyhaneleri seviyorum. Issız ve bana ait olan yerleri
    >seviyorum. Televizyonu
    >değil ama o televizyonun altındaki dolapta bulunan
    >anılarımı seviyorum. Her
    >açtığımda o dolapta bulunan anılarımın anlatacakları
    >var bana çünkü. O salaş
    >dediğim meyhanenine öyle, kayalara vuran dalgalarında
    >ne çok anlatacağı şey var.
    >Bunlar dışında herşeyin sadece görüntüsü var oysa.
    >
    >Elimi tutuyorlar ayağımı
    >Yetişemiyorum ardından
    >Hevesim olsa param olmuyor
    >Param olsa hevesim...
    >Yaptıklarini affettim
    >Seninle gelemiyeceğim yine de
    >Beni koyup koyup gitme
    >Ne olursun...
    >
    >Bunun için yalnızca kendimi korumak için kaçıyorum
    >herşeyden. Kaçarak yaşıyorum.
    >içime kapanmıyorum, düpedüz içime kapaklanıyorum.
    >Böylece korunuyorum hayattan.
    >Bedenimse ruhumun zırhı sadece...
    (not alıntıdır)
    10 ...