Çok dertliyim sözlük. beni uyutmayan bir iç çekiştir bu.
evet bahsi geçen bir kız. Dünyadaki 6 milyar insandan sadece biri. 3 ay yaşanmışlığımız olsa da unutamadım onu. öylece duruyor fotoğrafta. bakıp bakıp keşke demekten alamıyorum kendimi.
Keşke biraz zengin olsam,
keşke biraz tipli olsam,
keşke biraz albenim olsaydı.
Keşke keşke'm Olmasaydın.
biliyorum çoktan unuttun beni. whatsapp'taki son görülmelerin bunu gösteriyor. hayatında biri var. Bu güzelliğe elbet biri konacaktı. Umarım mutlu eder. içten söyledim bunu. öyle ya, davul bile dengi dengine. çirkinin kaderi de çirkin. ben seni gerçekten güzel olduğun için kafama takmıyorum. hatırlasana, seni görmeden önce de seviyordum muhabbetini. konuşmak için can atıyordum. sesin bile unutturuyordu bütün olumsuzlukları. seni gördüm daha da yıkıldı umutlarım. yakışmazdım yanına. ama ilk değil bu. Lisedeki veda partisinde, kızlar kendine kavalye ararken kimse teklif getirmedi bana. Kız olsam, ben de kendimi koluma takıp gitmezdim bi yere. iyi de biraz düşün be. Suçlusu ben miyim? ben mi şekil verdim vücuduma?
sınıfın en çirkini Nilgün geldi aklıma. sen çirkin ben çirkin gidelim partiye dedim. Nilgün de "ikimiz yanyana gelince, görüntü kirliliği dışında bir boka yaramayız" dedi. haklıydı kız. kim siker iç güzelliği?
tüm bunlara rağmen, fotoğrafına bakmadığım gün yok. iyi geliyor bana. kıyıda oturup manzara seyretmek gibi. o manzarayı alıp götüremezsin. ama yerini bilirsin. sen gidersin ayağına. ben de her gün geliyorum sana. bakıp gidiyorum. Umarım yerimde olup; zayıf, yakışıklı, zengin ve daha sayamadığım bir sürü iyi özellikte olan birine tutulup, yaşadığımı yaşamazsın. ulaşamamanın ızdırabını çekmezsin inşallah.
"Güzellik, tabiatın kadınlara verdiği ilk hediye, aynı zamanda geri aldığı ilk şeydir."
diye bir söz var. O güzellik gittiğinde ben buradayım.