Hoşgeldin otuz yaşım,
Kırgınlığım, yılgınlığım ve dinmeyen yaşama sevgim.
Kararlılığım ve caydığım düşlerim.
Verdiğim ama tutamadığım sözlerim.
Geldiğim yollardan üstüme sıçrayan toz alameti ve
eteğimin ucundaki çiçek kalıntıları.
Gelincik yaprağı kadar narin sağ yanım ve kardelen
kadar inatçı, mücadeleci sol yanım..
Aşk-ı derya her tarafım..
Dizini kırıp oturan aklımın tepesinde zıplayan
sümüklü bitirim kalbim..
Taktığım pembe tokaların arasında sırıtarak dalga geçen
bir tel ak saçım..
Kapıya dayanan kahverengilere karşı inatla direnen
çingene pembesi umutlarım..
Hoşgeldin otuz yaşım..
Varlığımın nedenini henüz kavrayabildiğim bir zamanda,
Gerçeklikle hayalin ortasında yolumu bulmaya çalışırken,
Vardığım yollardan dönerken, nereye gideceğimi bilemezken,
Birden geliverdin.
Hoşgeldin...
iyi ki geldin..
Gelmeseydin; belki de ben gelecektim!