Psikolojik roman türünde edebiyatımızın ilkleri olan eylül ve zehra romanları başlangıç dönemi eserleri olduğu için kusurlu eserlerdir. Bu türün gelişimi açısından ise peyami safa'yı ayrı bir yere koymak gerekir.
Özellikle yalnızız adlı romanı, insan psikolojisini en derinlemesine işleyen eserdir. Özellikle romanın ilk sayfalarında imâ edilen ensest olayı, roman tarihimizin öyle sanıyorum ki en cesur roman başlangıçlarındandır.
Her insanın iç dünyasında yaşadığı savaşı ve bu savaşa karşı yaşanılan başarısızlığı röntgen filmi çekercesine ortaya koyar. Hele ki romanın son sayfalarını okurken gerilmeden edemezsiniz. iki katlı bir konakta gecenin bir yarısı yeni ölmüş bir cesetle başbaşa kalma fikri iliklerinize kadar işler.
Romanın en dikkat çekici tarafı ise parapsikoloji öğelerinin zirve yaptığı konakta çıkan yangının anlatıldığı bölümdür. Yanmış et kokusu burnunuza kadar gelir.
Bilindiği gibi Peyami safa sosyalist görüşten mistik görüşe ivme göstermiş bir yazarımızdır. Metaryalizmle bu kadar haşir neşir olmuş bir insanın, iç hesaplaşmaları bu kadar iyi anlatması takdire şayandır.