ister inanın ister inanmayın 67 gündür izlemediğim ve artık da izlemek istemediğim hededir. (19.06.2015 itibariyle)
aslında iş beyinde bitiyor. pornografiyi iğrenç bulmamıza rağmen sevmemizin nedeni izleyerek yaptığımız her mastürbasyon sonrası dopamin seviyelerimizin artması. beyin birkaç kez alıştı mı tekrar ve tekrar istiyor. (her seferinde de yeni kategoriler ve videolar) bu iş bırakılmazsa bunun sonu yok. dopamin zincirini kırmanın yolu radikal bir kararla porno mastürbasyon ikilisini bırakmaktan geçiyor.
ilk 30-40 gün mümkün olduğunca mastürbasyon da yapmamak gerekiyor. evet belli bir süre mastürbasyon da yapmayın. çünkü beyin görüntüyle mastürbasyona o kadar alışmış ki bu ikisini bir arada değerlendiriyor. mastürbasyon zararlı olmasa da bu sürece olumlu etki etmesi için onun da belli bir süre bırakılması şart. hoş pornodan kurtulduğunuz için vücut mastürbasyonu da eskisi kadar talep etmiyor. bir de bu süreçte gücünü spora verenlerde de iyileşme katsayısı hızlanıyor. buradaki amaç internet başında geçirilen süreyi kısıtlamak, mastürbasyon enerjisini yararlı şeylere harcamak.
ileride mastürbasyon yapar mıyım bilmiyorum ama pornodan artık nerdeyse tamamen arındığımı söyleyebilirim. ilgimi çekmiyor artık. ben onun yerine ciddi, seviyeli, karakterli bir bayanla gerçek bir ilişki kurmayı yeğliyorum.
zaten iyileşmenin de en büyük belirtilerinden bazıları şunlar. o zaman anlayın gerçek anlamda bu bağımlılıktan kurtulduğunuzu:
- sabah daha mutlu bir biçimde kalkmak.
- erken kalkılsa bile uykudan alınan verimin artması.
- sabah güneşine aşırı hassasiyetin azalması.
- sabah ereksiyonlarının çok daha güçlü olması.
- beynin pornografik imgelerden ziyade erotik imgelere doğru kayması.
- gerçek bir ilişkiyi yeğlemek ve kadınları normal halleriyle daha çekici bulmak.
- aşk bana artık çok uzak değil bir gün nasılsa aşık olurum deyip işi oluruna bırakmak.
- eğer spor yapıyorsanız güç ve dayanıklılıkta artış.
- öz güvende bariz bir yükselme ve kızların çok da mükemmel olmadığını kavrayış. (evet onlar da sıçıyor, hatta en güzelleri bile)
- ve en önemlisi de bu hayatın bir daha yaşanmayacağını kavrayış, hayatı çok daha dolu dolu ve kişinin kendini merkeze koyarak yaşaması.