yazarken susuyorum aslında
yazarken seni buluyorum satırlarda
yazarken ruhun ruhuma değiyor
diyorum bu sevda yükü çok yakıştı bana
ve dokundukça melodiler bana
sözlerin cam kırığı gibi batıyor içime
susmak düşüyor en çok bana
ve sen bilirsin ben susmayı hiç beceremem
ya yazarım ya konuşurum
bir de gözlerimi kapayıp seni dinlerim
bir seni dinlerim bir seni
sen hiç dokunmadığım
dokunamayacağım sevgilim
sen geveze kızları hiç çekemezsin bilirim.
ben balıkçıl kuşun bir akdeniz havası gönderdim sana.
bir çınar yaprağı parktaki güzel ağacımdan.
sen onu daha görmedin
sana benzer çınarım
sen kadar büyük
sen kadar değerli sen kadar benimdir o
yazları yemyeşildir çınarım ve ben yazları onun altından seyrederim denizi.
ve kışları o çıplaktır ve bensizdir benim her dem sensiz olduğum gibi.
oysa ben çınarımı düşünürüm kışları da uzakta olsa ağacım bana
o ve sen aynısınız işte.
o ve sen ikiniz de herkese aitsiniz
en çok doğaya ve sevenlere.
ben de kendimi denize adadım
işte deniz kızın böyle doğdu dokunamayacağım sevgilim.