sayıları fazla olan suriyeli göçmenlerin ilginç davranışlarıdır.
işbu entry de ırkçılık , faşistlik yapılmamıştır.
başıma gelen ilginç olaylardan sonra düşündüren konu. empati yapıyorum , sağdan bakıyorum , sola dönüyorum ama çıkamıyorum bu işin içinden. adamlardaki/kadınlardaki özgüvenin milyonda biri yok türkiye sınırları içerisinde.
yanlış hesaplama yaparak erken gitmişim otogara*. bu kasvetli otogarda zamanda geçmez , ne yapayım diye düşündüm kısa bir süre. sonra , hayal meyal hatırladığım bekleme salonu aklıma geldi , yazıhanenin üst katı olan. bari kitap okuyayım diye düşünerek çıktım unutulmuş üst kata. kalabalığın arasından sıyrılarak kendime güzel bir yer buldum ki o kalabalık dediğim 4 metrekare alana doluşmuş suriyeli göçmenlerden oluşuyordu. neyse açtım kitabımı okumaya başladım. desem yalan olur , çünkü okuyamadım. bir gürültü var ki anlatamam size , kavga olsa bu kadar gürültü çıkartamaz bir insan. öhö öhö diyorum yine olmuyor , aldırış bile etmeden yaygaraya , bağırarak konuşmaya devam ettiler. sinirlerim zıpladı , bir sigara yak da kendine gel de iç sesim. şükür ki otobüs perona girdi ama yarım paket bitirdim tabi bu olayı düşünerek hemde çok sigara içmeyen biri olarak.
cam kenarına yaslanmış , ufaktan hayallere dalmış gidiyorum şoförün içtiği sigaranın kokusunu çekerek. tam daldım derken o da nesi , biri feryat figan... aha kavga çıktı dedim ama arada gülme efektleri geliyor. arkama bir döndüm yine suriyeli göçmenler. kardeşim gecenin çükünde memleketiyle hasret gideriyor herhalde. arkama döndüm sus işareti yaptım , yine kendimi bozmadım. sanki inadıma yapar gibi daha da gürleşti pezevengin sesi.bu sefer muavin geldi ve olduğunca sert bir dille uyardı. daha bir korkutucu gördüler sanırım , hemen telefonu kapattılar. çok şükür deyip erken sevinmeseydim keşke. aradan kısa bir süre sonra bu seferde çekirdekleri çıktı koduklarımın. çıt çıt çıt çıt çıt çıt çıt çıt...
bu sefer faturamı yatırmaya bir turkcell iletişim merkezine gittim. bir sürü sıra var. aman kim bekleyecek sonra yatırırım derken bir mevzu olduğunu anladım seslerden. merakımı yenemeyip ilerledim önlere doğru. iki tane suriyeli göçmen kasadaki genç kızı azarlıyor kendi lisanlarıyla. dövecekler neredeyse. en son kızın suratına para falan fırlatınca araya girdiler. olayın aslına ağlayarak anlattı genç kız. paket yükletmek istemişler ama 20 tl çıkmış bu denyoların ağzından. kız da 20 tl yüklemiş. telsiz kullanım ücretleri biriktiğinden mütevellit bir anda tüm para sıfırlanmış. burada kızcağızın suçu ne? içini mi okuyacak koduklarımın.
bu olaylar ışığında sürekli soruyorum kendime. acaba onların yerinde olsaydım ben ne yapardım diye. mümkün değil yapamazdım. bırak başka ülkeyi bir türk olarak türkiye'de yapamam.