bilgi ve biyolojik ilerlemenin arzuları ve dolayısıyla karakterin kendisini şekillendirdiğini anlayamayanlar olaya halâ salt kendi sığ dünyalarından bakmakta ısrar etmektedirler.
cennette bir kişinin diğer kişiden daha rahat hissedeceği gibi bir sav ortaya koyamayacağımız bu kadar net bir şekilde ortadayken halâ "sen nereden biliyorsun" triplerine girerek ve güya daha insancıl olduğunu vurgulamaya çalışarak "kimse hizmetçi olmamalılıdır" demeye getirmekteler konuyu.
esasında ancak analitik bir düşünce ile bildikçe sorumluluğun, arzuların ve sorunların arttığını, bu durumda daha da fazla riskle imtihanın büyüdüğünü anlayabilen bir kişi sığır olmaktan kurtulabilecektir, gerisi yavan bir düşünceyle yaşamaya devam edebilir ve "ha demek sen (veya bu din) çocukken ölene hizmetçiliği uygun görüyorsun" diye aşırı sığ argümanlar üretebilirler.
bu gibi kişilere sokrates'ın savunmasını okutsanız "benca hiç iyi savunamamış çok aptal biri bencaaa ehehieh" diye yavanlıklarına devam ederler.