lenin'in kitap serilerinden bir tanesi : devlet ve devrim
kitaptan kesit; toplumun tüm üyeleri ya da en azından büyük çoğunluğunun devleti yönetmeyi bizzat öğrendikleri, bu meseleyi bizzat ellerine aldıkları, bir avuç kapitalist azınlık üzerinde, kapitalist alışkanlıklarını sürdürmeyi çok isteyen baylar üzerinde, kapitalizm tarafından iyice demoralize edilmiş işçiler üzerinde denetimi “harekete geçirdikleri” andan itibaren, bu andan itibaren, herhangi bir yönetme zorunluluğu genelde ortadan kalkmaya başlar. demokrasi ne kadar eksiksiz olursa, gereksiz hale geleceği on o kadar yakındır. silahlı işçilerden oluşan ve "artık asıl anlamıyla devlet olmayan devlet" ne kadar demokratik olursa , her türlü devlet o kadar hızlı sönüp gitmeye başlar.
çünkü toplumsam üretimi kendi başına yönetmeyi herkes öğrenmiş olduğunda ve gerçekten yönettiğinde, muhasebeyi ve boşta gezenleri, asilzadelerin dolandırıcıların ve buna benzer “kapitalizm geleneklerini koruyanlar”ın denetimini kendi başına gerçekleştirdiğinde, tüm halk tarafından uygulanan bu muhasebe ve denetimden kaçmak o kadar zor olacak ve kadar hızlı ve ciddi bir cezayı beraberinde getirecek ki (çünkü silahlı işçiler duygusal entelektüeller değil, pratik yaşamın insanlarıdır ve asla şakaya gelmezler), insanların ortak yaşamı için karmaşık olmayan temel kurallara uyma zorunluluğu kısa zamanda alışkanlık haline gelecektir.
o zaman, komünist toplumun ilk evresinden daha üst evresine geçişin ve bununla beraber devletin tümüyle sönüp gitmesinin de kapıları ardına dek açık olacaktır.
kapitalist toplumda, yalnızca kolu kanadı kırpılmış, sefil, bozulmuş bir demokrasiye, yalnızca zenginler için, azınlık için bir demokrasiye sahip bulunuruz.